Tanımak Zor İçimde Ki Yalnız Adamı
zamanla derin bir kavganın içine düştüm
gecelerim bölünmüş
sabahlarım kan ağlıyor gözlerimde,
tanımak zor içimde ki yalnız adamı.
kırık duyguların hislerinde
öfkenin nöbetine teslimim,
ruhum dalga dalga isyanımı kusuyor
bu yalancı yaşama,
çocukluğum kinle büyüdü
sahte avuntulara takılıp
hüsrana uğradıkça,
sevgiden yana yoksul kaldı
sahipsiz vicdanım,
annemin ellerinde çiçek koklayamadı
küçük dünyamın ağlayan
o masum çocuğu,
kırda kelebek olmanın özlemi,
sahilde ki kumdan yapma sarayın
küçük sultanı,
ben değilim artık,
dar sokakların loş ışıklarına gömülmüş
gölgesiyle hesaplaşan,
koca bir budalayım,
gece yarısında günahlarını
duayla paklamaya çalışan
yalancı ağzın sahibi
kaç yeminin tekrarında
dönüp durdun,
şeytanın kucağına.
kaç kadının ateşinde söndü
kirlenmiş nefsin
saatlerin hiç işlendi mi
Tanrıyla yüzleşmeye
kaçırdığın çalıp götüreceğin
neler var bu topraklardan,
soluduğun nefes tıkanmayacak mı
kaderin yokuşlarında,
hizası bozulmuş beklentilerde
bahanen ölmek mi diyeceksin
zevkle keyfini sürdürmek istediğin
kadehlere daha kaç zaman çekeceksin
kanadı kırık ömrün baharını
ölürcesine gözlerini kör eden
cahil kapılardan başını eğip geçme
unutma ki gençliğin sayfaları
zamana akıp gittikçe,
pişmanlığa taşınacak
o anı sana felek
bir daha getirmeyecek
Mahşer'e beş kala
dilenmiş son arzu
ölüm korkusunun
gözlerde kopardığı fırtınadır.
(
Tanımak Zor İçimde Ki Yalnız Adamı başlıklı yazı
nevzat-taski tarafından
18.09.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.