..!...?...
İtiraz niye, ebedi çivi bulmadıysan şayet
Taşıdığın ulvî ruh, az kemik ve et
Evladiyelik değil ki, hâşâ emanet
Bitmiş ise yazılmış tasa maaşın
Gülümser poz takınacaktır naaşın
Asla suretini asmaz mezar taşın
Hâlen dolaşırken damarlarında sevincin
Haydi, mutlakıyet nihayete ersin,
Mutlu mesut göçelim dersin…
Denizler kendi çapında çalkalansın
Okyanuslara doğru uçarsın
Ulu deryadadır mevcudiyetin
Mukadderat değmez kaygıya
Mutlu son bildirilmez postayla
Aniden borcu dayatır kapıya
Onu bunu boş ver âdemoğlu
Münasip ise eğer inancın
Keyif ile fosil kalabilirsin
Biyografin finalini yüceltmeli
Son duruşu neşeli olmalı insanın
Şen şakrak yüzünü gömebilmeli
Hoş tut ismini, cismini erenler
Soran olursa; “erdemi nasıldı birader”
“Maktulü memnun bilirdik” derler
Helva huşu ile kaynar iken koca kazandan
Türküler okunsun hep bir ağız ardımızdan
Mutluyum, mutlusun, mutluyuz makamından