Ayaza çalmıştı yüzümün rengi
Bir hazan vaktiydi gittin öyle mi
Böyle mi bitermiş kocaman sevgi
Gölgenin içinde yittin öyle mi
Acıdı sol yanım donmuştu kanım
Kaskatı kesildi ruhumda canım
Kalmadı kimseler boşaldı hanım
Yolculuk var diye bittin öyle mi
İmkansız yaşadık deyip de durdun
Hançeri son defa kalbime vurdun
Artık yaşanır mı kaldığın yurdun
Uzayan elimi ittin öyle mi
Hani sonsuzaydı bizim aşkımız
Ipıssız yollarda çalsın şarkımız
Bir masal gibiydi elden farkımız
Bizi de tarihe attın öyle mi
Kendimi canına sorgusuz verdim
Sen yoksan çöl gibi susuz bir serdim
Yakar mı kendimi yaksın bu derdim
Sevdayı derbeder ettin öyle mi
Tenimde yokluğun ipsiz merdiven
Çeksem de çıkamam dipsiz o yerden
Sözcükler yoruldu lal olan dilden
Aslında olmadın mittin öyle mi
Kurumuş gazelim estin de geçtin
Kimsesiz kalmayı ne için seçtin
Zehrini vererek sen bade içtin
Yokluğu sonsuza kattın öyle mi
Zekeriya EFİLOĞLU
Gaziantep
Ekim/2011
şiirlerle aktık duygu seline
harfler şahit oldu kalem külüne
bıraktık varlığı dünya yeline
beleş mezarlara yattın öyle mi
yine yaptın illa zorladın beni
nicedir uzakta horladın beni
arayıp sormadın darladın beni
ademi zamana sattın öyle mi....
Adem EFİLOĞLU
Bilgi:
Tenimde yokluğun ipsiz merdiven
Çeksem de çıkamam dipsiz o yerden
Sözcükler yoruldu lal olan dilden