Mezarım Taşı
Koskoca kayadan usta oyuyor
Acep ıslatır mı gözümün yaşı?
Kim bilir nerede beni bekliyor
Ecelle sözleşmiş mezarım taşı..
Ölünce düşer mi beden toprağa
Düşünce döner mi sarı yaprağa
Nasip olacak mı mezar kazmağa
Başıma dikilmiş mezarım taşı..
Üstünde kazınır, doğum tarihi
Ölümle yazılır, soy’un tarifi
Hayat rüyasının yoğun tabiri
İbretle dikilmiş mezarım taşı..
Kendinin sonunu bilir mi acep
Kıyamete kadar bekler mi acep
Kendini mi bekler, beni mi acep
Sırlarla dikilmiş mezarım taşı..
İyi komşusudur, yandaki kabrin
Son demine erer, ikisi sabrın
Bitim noktasıdır, dünyalık ömrün
Sabırla dikilmiş mezarım taşı..
Gözlerini diker yalan dünyaya
Yıldızlara selam, güneşe aya
Her an koşar adım olsa da yaya
Ömürle dikilmiş mezarım taşı..
Hep aynı bakışla bakar ovaya
Kuşlarla dertleşir, döker Mevla’ya
Börtü böceklerle yağan yağmura
Hayratla dikilmiş mezarım taşı..
Ecel zamanımı hep bekleyecek
Kabrime geleni buyur edecek
Fatiha okutup âmin diyecek
Duayla dikilmiş mezarım taşı..
Necati ŞİMŞEK
Ankara