Bugünlerde PKK’ya karşı yalnızca askeri girişimin ve harekatın
yeterli olmadığı, bunun yanı sıra terör örgütü ile fikri mücadelenin gerekliliği
de sıklıkla dile getirilmeye başlandı. Ortak görüşlerde, ağırlıklı olarak
üzerinde durulan nokta, PKK’nın Marksist-Leninist, komünist ve ateist bir
örgütlenme olarak nitelendirilmesi idi... Bu nedenle, yapılacak fikir mücadelesi
ile terörün ideolojisinin etkisiz hale getirilmesi gerektiği artık tartışılmaz
bir gerçektir.
Washington Times’da da PKK’nın ideolojik yapısı hakkında
bu yönde vurgunun yapıldığı bir haber yayınlandı. Bütün bunlar, mücadele
edilecek hedefi de işaret etmektedir.
Güneydoğu’da yıllardır süren
bölücü faaliyetlerin arkasında Marksist-Leninist-Komünist ideoloji vardır. Bu
ideoloji, Darwinizm’den kaynak bulur; bu teori olmadan terörün hayat sahası
bulması imkânsızdır. Bu yüzden Darwinizm fikren yok edilmelidir. PKK, Darwinizm
ve materyalizm olmadan komünist propaganda yapamaz. Komünist propaganda
yapamayınca taraftar bulamaz. Taraftar bulamayınca da gücünü kaybeder ve yok
olur.
Darwinizm bölücü terörün gıdasıdır. Bu ideolojinin yalanlarına göre,
hayat bir mücadele ve savaş yeridir. Yaşayabilmek için savaşmak ve bu savaşı
kazanmak gereklidir. İnsanlık tarihinin bir çatışmadan ibaret olduğunu ve
gelişmenin ancak savaşla mümkün olduğunu ileri süren komünizm, bu temelsiz
iddiadan kaynak bulur; bu telkinlerle beslenir.
PKK din ahlakına karşıdır;
din ahlakına düşman olarak eğitilen, vicdandan yoksun örgüt üyeleri, dindar Doğu
insanının güvenliği için de büyük tehdittir.
PKK, örgüt üyelerine öncelikle
diyalektik materyalizm ve bu felsefenin temeli olan Darwinizm eğitimi
vermektedir. Bu yüzden anti-Darwinist, anti-materyalist, anti-komünist
propaganda şarttır.
Bölücü Örgüt Elebaşının Darwinist Görüşleri
“İlkel komünal topluluk dönemi, insanlığın hayvanlar aleminden
koparak tarih sahnesine çıktığı, son derece geri üretim güçleri ve bu temelde
şekillenmiş basit üretim ilişkilerinin hüküm sürdüğü bir aşamayı ifade eder.”
(Kürt Hümanizmi ve Yeni İnsan, İstanbul, Nisan 2001, s.25)
“Başlangıçta
insanın kendine yakın hayvan türlerinden pek farkı yoktur. Doğada hazır
bulduklarını yer, ağaçlar üzerinde ve kavuklarda örgütsüz bir şekilde barınır.
Ama düşünme ve konuşma yetisini kazanmasıyla birlikte, yiyecek toplamada, diğer
hayvanlara karşı kendini savunmada, doğal afetlere karşı kendini korumada, bazı
ilkel taş araçları geliştirmek ve hemcinsleriyle dayanışma içine girmek
kaçınılmaz olur. Bu aşamaya kadar, hayvanlar arasında geçerli olan; biyolojinin
evrimler kanunu hüküm sürmektedir.” (Kürt Hümanizmi ve Yeni İnsan, İstanbul,
Nisan 2001, s.13)
“Hayvanın en ileri sosyalleşmiş biçimi insandır. En
vahşi hayvandır insan, en acımasız hayvandır.” (Kürt Hümanizmi ve Yeni İnsan,
İstanbul, Nisan 2001, s.106)
Bölücü Örgüt Elebaşının Komünist
Görüşleri
"Lenin 1900’de ne ise ben de 21. yüzyıl sosyalizmini temsil
ediyorum, reel sosyalizmle savaşarak, emperyalizmle savaşarak yeni sosyalizmi
inşa ediyorum." (Özgür Yaşamla Diyaloglar, s. 201)
"PKK,
Marksizm-Leninizm geleneğine uygun bir gelişme yaşamıştır. Bundan sonrası açık
ki etle tırnak gibi birbirinden ayrılmayan bu miras üzerine şekillenecektir."
(Kürdistan’da Halk Kahramanlığı, s.78)
"Bizim ortamımızda sosyalizmin ve
komünizmin ölçüleri egemendir. Sosyalizmde herkese emeği kadar verilir. Bu,
parti (PKK) içinde de geçerlidir. Bu, komünist toplumun kuruluşuna kadar da
geçerli olacaktır." (Tasfiyeciliğin Tasfiyesi, s.153)
Bölücü
Örgüt Elebaşının Allah ve Dine Dair Görüşleri
(Allah’ı tenzih
eder, yüceltirim.)
“Lise dönemlerinde büyük felsefik bunalımı yaşadım.
Tanrı ile savaşı verdim, bu savaştan başarı ile çıktıktan sonra yarı Tanrı
oldum.” (Özgür Yaşamla Diyaloglar, Ekim 2002, s. 257)
“Tek tanrılı din
ideolojileri, baştan sona siyaset ideolojileridir. Dini söylem, Allah, peygamber
ve melek gibi kavramlar dönemin siyasi literatürüdür.” (Sümer Rahip Devletinden
Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 204)
“Allah bir nevi
ortaçağın feodal manifestosudur, temel yasası ve bildirgesidir.” (Sümer Rahip
Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 313)
“Namazın
kendisi de genel anlamda bir tiyatrodur.” (Sümer Rahip Devletinden Demokratik
Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 354)
Sonuç Olarak;
Sözü edilen mücadele kapsamında somut adımlar atılmalıdır.
İnsanlara sorumsuz bir hayvan olmadıkları, Allah’ın yarattığı, ahirette
yaptıklarından hesap verecek bireyler olduklarını anlatmak gerekmektedir. Bu
konuda çeşitli kurumlara da sorumluluklar düşmektedir.
Atılacak somut
adımlar sonucu, ideolojisi kalmayan bir örgütün taraftar toplaması, eylem
yapması mümkün olamayacaktır. Allah’ın buyruğu gereği samimi dindar insanlar
birlikte hareket etmelidir.
"İnkar edenler birbirlerinin
velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost
olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur." (Enfal
Suresi, 73)
PKK’nın ideolojik temellerini doğru teşhis etmek ve
bunu kitlelere duyurmak, yapılacak fikir mücadelesinin ilk adımıdır. Terör
örgütünün yoğun propagandasına maruz kalan Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerimizdeki Türk ve Kürt vatandaşlarımız, Allah inancı taşıyan dindar
insanlardır. Bu nedenle PKK’nın ideolojik kaynağının deşifre edilmesi çok
önemlidir. Çünkü Yüce Allah’a imanın, peygamber sevgisinin, vatan aşkının ve
Kur’an ahlakının gerçek anlamda yaşandığı yerde bölücü terör yol bulamayacak;
geri çekilecek ve Allah’ın izniyle yok olup gidecektir.
(
Teröre Karşı Fikir Mücadelesi başlıklı yazı
fuatturker tarafından
21.10.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.