Meçhule gidiyor yolumuz…
Ninni yavrum ninni,
Annemiz ne güzel söylerdi.
Keşke söylemese miydi?
Öyle bir alışmışız ki uyumaya...
Artık ninnisiz uyuyoruz.
Ya da sözlerini değiştirip,
Değişen gözlerimizle,
Kartallar uçtu mu yuvadan,
Bitmiyor dertler, kollasa da yaradan.
İkiye bölünüveriyor dünya;
Bir tarafta hiç unutamadığımız ninni…
Bir tarafta “Hayat denen rüya.”
Her günümüz, sinirli ve hırçın,
Yaşamaya geldik güya.
Ne güzel yaratmış oysa yaradan,
Hem de bize sormadan,
İyi ki de sormamış…
Yaratamazdı kavgadan.
Mutlaka sokardık bir fitne…
Göğü başımıza değil altımıza,
Denizi ise başımıza sererdik utanmadan…
Oysa ne kadar masumduk o ninniyi dinlerken,
Hiç büyümesek miydi ne?
Bir şeyler söylemek istedim,
Şiir mi yazdım ne?
Bilemedim…
E bebeğim, e e e…
Okudum, beğenmedim.
Hayaller pembe,
Kim demiş şizofrence…
Ya da öyle;
Kime ne?
Annemi özledim galiba,
MEHMET FİKRET ÜNALAN