Ve asya kokuşlu kızların, çeyiz yaptığı acıları
Reis !
Sıkılmış dualarla öptüğünde toprağı
Göz yaşlarımız daha sütten kesilmemişti
Kasımdı ;
Oysa biz kasıma rağmen
Kundaklanmamış bir öfkeyle bakıyorduk her yeni gelen eylüle
Pazarlıksız kavgaların orta yerine bırakılmış çocuktun sen
Kurşun sesleriyle ninnilenen
Omzumuza yüklediğin bu koca dünya yordu bizi
Çalıntı düşlere uzaktan bakan gözlerimiz var artık
Hayaller ahir zamanda hür doğmuyor
Ve mütemadiyen dokunuyor kanımıza bin türlü sancıların düşüğü, vefasızlık
Sakıncalı adımların çelişkisinde yürünmüyor reis !
Oysa biz,
Darmadağınık edilmiş savaşçıların en ön safında vurulmuştuk
Yaralarımızı göz yaşlarımızla sararken
Alnımızda bir kardeş selamı bile olmadı
İhaneti sırtında hisseden ölmezmiş reis !
Vurulunca düşen siyah kanatlı kuşları vardı bu ülkenin
Çıplak ayakları ile güneşe dokunan çocukları
Ve asya kokuşlu kızların gamzeli bakışlarında ıslanan yağmurları vardı
Reis !
Üç kasımda falakaya yatırdım duygularımı
Marifeti kendinden menkul bir itirafla