Bu hikayemiz
olabilecek en akıl dışı hikaye; hatta buna masal desek daha yerinde olacak
sanırım. Darwinistler’in en akıl dışı olan bu hikayeleri insanın, maymuna
benzeyen ve tıpkı maymun gibi akla, iradeye ve yargı yeteneğine sahip olmayan,
konuşamayan, düşünemeyen bir canlıdan rastlantılarla
evrimleştiğidir.
Şimdi düşünelim....Acaba doğadaki hangi bilinçsiz
mekanizma bir hayvana düşünme yeteneği verebilir?
Hangi mekanizma bir
insanın uygarlıklar oluşturabileceği yetenekleri, aklı ve bilgiyi ona
kazandırabilir?
Kim bir hayvana sanat şaheseri tablolar yapmayı, son
derece gösterişli mimari yapıtlar meydana getirmeyi, renkleri, gölgeleri, ışığı
en göz alıcı şekilde kullanmayı öğretebilir?
Doğadaki hangi mekanizma
bir hayvanı atomun, proteinin, hücrenin yapısını, doğa yasalarını keşfedebilecek
zekayı kazandırabilir?
Kim bir maymunu en son teknolojik aletleri icat
edebilecek kadar üstün yeteneklerle donatabilir?
Doğada bir maymuna
gördükleri üzerinde düşünüp sonuç çıkarmayı, akılcı çözümler üretmeyi,
sevinmeyi, üzülmeyi, heyecanlanmayı, haz almayı, kısacası ruhun özelliklerini
verebilecek bir güç var mıdır?
Kuşkusuz bunların hiçbirine bir maymun
sahip olamaz ve doğada bulunan varlıkların tümü biraraya gelse dahi, bir maymuna
veya herhangi bir hayvana bu özellikleri kazandıramaz.
Evrimciler
yukarıdaki tüm soruları yanıtsız bırakırlar, çünkü insan gibi üstün bir canlının
bir "rastlantıların ürünü" gibi gösterilemeyeceğini onlar da bilirler. İsterse
dünyanın yaşı katrilyonlarca yıl olsun, yine de hiçbir rastlantı insan ruhunu
yaratamaz. Çünkü insan ruhunu yaratan, yerin, göğün ve ikisinin arasında bulunan
her şeyin Rabbi olan Allah’tır. Bu gerçeğin dışında herhangi bir varsayıma
inanmak büyük akılsızlıktır. Yalnızca insan ruhunu düşünmek dahi evrimcilerin
rastlantı iddiasının ne büyük yanılgı olduğunun kanıtıdır.
"Siz
yalnızca Allah’tan başka birtakım putlara tapıyor ve birtakım yalanlar
uyduruyorsunuz. Gerçek şu ki, sizin Allah’tan başka taptıklarınız, size rızık
vermeye güç yetiremezler; öyleyse rızkı Allah’ın Katında arayın, O’na kulluk
edin ve O’na şükredin. Siz O’na döndürüleceksiniz." (Ankebut Suresi, 17)
Bir bilim adamının sözlerini okumuştum; "insanın atasını aramak
ışıktan çok ısı veriyor" diyordu. Gerçekten insana ata aradıkça Darwinistler
karanlığa gömülüyor, ısındıkça ısınıyorlar. Bilim ise görebilenleri
aydınlatıyor. Işıl ışıl aydınlatıyor...
(
En Akıl Dışı İşte Öylesine Darwinist Hikaye başlıklı yazı
fuatturker tarafından
19.11.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.