çalılar bir orda, bir burada
eski yollar boyunca
badem ağaçları -birbirine keymiş-
Damyeri’nde, Karşıbağ’da
anlar boyunca
beyazdan pembeye
bir çiçeklenir var ya
baharda
tozpembe dedikleri bu olmalı
düğün-bayram herhalde
göz alabildiğince beyaz
aralardan başını uzatmış pembe
belli..
yıl bereketli gelecek bu yaz
haydi arılar işbaşına
haftasına varmaz ağaçlar silkinir
Arpalıkta nadastaki tarlalar çiçeklenir
çok sürmez
rençber düşer öküzlerin peşine
otlar kaybolur, pulluğun gerisinde
tarlalar belenir, toprağın karasına
çok geçmez göz anlayana kadar
tek yapraktan süğmeye başlar arpalar
buğdaylar da diz boyu olunca
kılçıklanır yeşil tarlalar
sütlenir gündönümünde kızarır
altın olası başaklar
yığın olur, harman olur
tınas olur savrulur
çeşme başlarında çuvallar
tertemiz hatılların başına boşalır,
suyun yüzüne kavsık,
kurnadan yıkanmış buğday kalburla çuvallanır
bir çuvalda gölle kaynatılır
dam başlarında, kıl çullar üstünde
serçelerden “huy-haa![1]”larla korunarak kurur
değirmene gidecek
ekmek-aş olası buğdaylar
bereketli olsun