CUMA YAZILARI

  

K O N U ;  Hayat Ne Verdin ki, Küsüp Duruyorsun.

 

Hangi sabahlara uyandırdın, umutlarınla mı doldurdun odaları

Pencereden süzülen güneşimi serdin ayaklarımıza

Soğuk evlerin, umutsuz yarınları karşılar oldu bu bedenleri

Bir tas çorbası, kaygısız başı olanlara mı gösterdin bir gün.

Yalanları baş tacı, yalancıları mühim kıldın bu ömrü hayatta. Paylaşmanın hevesini alıp götürdün yüreklerden. Sahteliğin kalbine hep en güzel gülleri kondurdun. Bizim diyenlerle alay eder oldun, benim diyenler en iyi adamın oldu kurduğun sahte krallığının, kartondan tahtında. Hayat sen ne verdin ki, küsüp duruyorsun.

 

Sen çöl sessizliğine bürünmüş yürekleri, yağmurunla mı yıkatın

Sen yanlız kalplerin ıslaklığını, meltem rüzgarınla mı kuruttun

Sen çığlıklara karışan seslerin, hangisini seçebildin

Sırtlarında ayrılık, yüzlerinde çaresizlik ile yollara düşenlere, yoldaş mı oldun.

Sessiz ve masum insanları kapı dışarı edip, şarlatanları baş köşeye oturttun. Bize de bir gün güler hayat diyenleri savurdun bilinmezlere hoyratca. Hayat bu acımasızdır deyip, seninle alay edenlere verdin hep gani gani. Yeter artık kırılsın feleğin çarkı diyenlere, yükledin yel değirmeninin tozlu kahırlarını, vursun davullar çalsın sazlar diyenlere verdin feleğin bütün gecelerini. Hayat sen ne verdin ki, küsüp duruyorsun.

 

Dünya’da çamura saplananları, ellerinden tutup düze mi çıkardın

Kör kuyularda tutsak olanlara, ışık olup sabır mı diledin

Hasta yataklarına mahkum vücutlara, ilaç mı oldun

Körelmişlerin kalplerine, nur mu getirdin dönsünler rablerine.

İnananları sömürttün din şarlatanlarına, kutsal değerlerimizi, insafsızca sattın mal misali pazarlarda. Bazen simsar oldun, yıktın dağıtın bu dünya’da ne varsa, bazen ateş oldun yağdırdın gökten zavallı ve kimsesizlerin başına. Han diyen, hamam diyen, herşey benimdir diyenleri musallat ettin bizim başımıza.Yedikçe yediler, doymadı gözleri, doyuramadı bir kap yemek midelerini. Onlar acıktıkça, haramı yediler ahlaksızca. Şimdi güçün varsa, şimdi adeletin varsa, göster onlara da. Hayat sen ne verdin ki, küsüp duruyorsun.

 

Azıcık bizleri de dinlesen, biraz da olsa başımızı öpsen

Borçlu misali her akşam kapımıza dikilmesen 

Alacak hanemizden her sabah kalktığımızda birşeyler götürmesen

Oh çok şükür bugünde akşam oldu bir gün dedirtsen.

Hata yaptığımızda, üzerimize akbaba gibi konan sen. Bağışlayan Allah’tan utanmazsın sen. Kalleş pusulara düşüren, yerlerde süründüren yine sen. Bunca yiğitlere de acımazsın sen. Sokak köpeklerinin umarsızlığı var senin yüzünde be hayat. Bir kamyon dolusu yanlızlıkları taşırsın hep yüreğinin bir köşesinde. Hangi boş umut tarlasını görsemde boşaltsam bu kamyonu misali, pervasız.Hayat sen ne verdin ki, küsüp duruyorsun.

  

Sahi be hayat . Sen ne verdin ki, küsüp küsüp duruyorsun. Zindanları üzerimize kilitleyip gidiyorsun. Avuçlarımıza aldığımız küçük serçeleri bile, kıskanıp duruyorsun.

 

Zoruma gidiyor be hayat senin bu yaptıkların, sahi zorumuza gidiyor be hayat. Senin bu küsmelerin, senin bu küsmelerin...

 

 

11 Aralık 2009

( Hayat Ne Verdin Ki Küsüp Duruyorsun başlıklı yazı cumayazıları tarafından 19.11.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu