yarasalar şehrindeki yalnızlığım
imge derdine düşmüş tüm şairler utandım
heceyle başlayan sözler bilmeceyle bitiyor ne yazık
sen misin yalnızlığıma ışık
geç bunları sevdiğim yazık



yürek kebap olmuş sönmeyen bir yalnızlık
gülümsüyorum hayaline yangınlar içinde
sevda dediğin yürekle olur
dağ gibi dimdik ayakta durur
bir kaç densiz söze eyvallah demez 
duygusuzluğun alnından vurur
deli okyanuslar gibi kudurur
rüzgarıyla al gülleri savurur



ha sen ha köydeki deli çoban
ne farkın var ki koyundan
it sürüsü dadanmış sayki sürüye
sen de ardından şaşkın şaşkın bakan
hadi çek al benliğini bu oyundan



geç bunları yazma al baştan
kandırma kendini
duygular öyle anlatılmaz sıradan
seçip alacaksın beyazı karadan
her şey sandığın gibi değil
soytarı olmuş kalemi tutan
boş ver anlatma 
seni tanıyor halden anlayan



ya da yaz yazabildiğin kadar
belki yarenlik yapar siyah mürekkeple kara sayfalar
anlat iki cümlede hicranlı kederini
aşktaki yanılgını
hatta yaşamdaki ihanetleri
suya düşen umutları
güvendiğin dağlara yağan karları
çaresizliğin zorlanan sınırları
doldur heybene lanetlenmiş anılarını
gözünü kırmadan yak geride bıraktıklarını



hadi aş bir kıtada kendini
eyvallahsız bir dünyanın
arala nurdan kapılarını



kolaysa yeniden başlat insanlığını










g.öz))






*Sesiyle şiirime renk katan sevgili arkadaşımız şair ve yorumcu Faruk Civelek’e çok teşekkür ederim..
Harika bir yorum, nefesinize, yüreğinize sağlık
Her daim
sevgim, saygımla*



( Döngü başlıklı yazı Güler Öz tarafından 19.11.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.