Şehrimin üzerine hüzünler çakılmasın,
Sahilime arzuyla güller süzülüversin.
Dillerde kâbuslarla çağlatılmasın gurbet,
Kirpiğimin üstüne alevlerim düşmesin.
Gecem mehtapsız kalıp örmesin katranları,
Dinsin artık gönlümde çoğalan bilmeceler.
Ey benim aşk hekimim yaz sen bana reçete,
Kalbim sana açıktır, gir aheste aheste.
Korla hazırladığım gazeller yakılmasın,
Rıhtımımda hüsranlar hemen büzülüversin.
Yangın kasidelerle başlatılmasın hasret,
Âşıklar matem serip acıları deşmesin.
Gemiler inleyerek bükmesin dermanları,
Mısrama alev girip dağıtmasın heceler.
Ey benim aşk hekimim yaz sen bana reçete,
Elimde uyanmasın kasvetle yüklü güfte.
Zamanın çığlığıyla sümbüller yıkılmasın,
Çareler eksilmesin, nurlar diziliversin.
Meskenlerimden gitsin şaha kalkan melanet,
Gönlümün kazanında elemlerim pişmesin.
Meclislerim çağlasın,ağlatma rindanları,
Tarumar olmasın hiç kalbimdeki eceler.
Ey benim aşk hekimim yaz sen bana reçete,
Canlarımın özüne yağdırayım nur beste.
Deryamın üzerinde kederler takılmasın,
Mehtabın saadeti cana çiziliversin.
Yaralar açılarak çoğaltılmasın gaflet,
Ördüğüm hülyalarım kâbusları eşmesin.
Yine bülbülüm yaksın kor yüklü destanları,
Yıldızlar boyun büküp karartmasın geceler.
Ey benim aşk hekimim yaz sen bana reçete,
Yine yangın gazeller sereyim deste deste.