Zaman bilişim zamanı. Her şeyi bilmek gerek. Bazen bildiğimiz sözler dahi bize garip gelmeye ve bir espri havası vermeye başlar. Bazen de bu sözler kabak tadı verir.
                             Bilgisayarların bir muhatap gibi konuşması ve bizlere yanıt vermesi olmaz işlerden değil. Yakın bir zamanda dostumuz olacak, sırdaşımız olacak. Onunla konuşacağız bir insan gibi. Onunla espri patlatacağız, onunla ağız dalaşına gireceğiz. Belki de saç saça geleceğiz. Belki de beraber sadede geleceğiz.

                            Komik addedeceğimiz bilgisayar kapanış esprilerinden bir tutamını sizlerle paylaşmak ve bu esprilerin yorumunu yapmak istiyorum.
                          “Kâh güldük kâh eğlendik, yeri geldi üzüldük, ağladık, kızdık. Ancak her güzel şey gibi bu oturumunda sonuna geldik. Yeni bir oturumda görüşmek üzere.” Oturumunu sevsinler! Bir daha bekleriz diyen ev sahibi gibi. Paylaşılan onca şeyden sonra ayrılık zor geliyor. Sanki binlerce kilometre öteye gidecek, bir daha karşılaşmayacaklar. Hangi dost bu kadar sadık ve bu kadar samimi günümüzde, düşünün bir zahmet. Sizin derdinizle hemhal iken, her oturumda sizinle hasbıhal eylerken hangi vakitsiz oturumdu sizleri ayıran ve nereden bilebilirdiniz ki bu son oturumunuzun olduğunu,
                        “Bilgisayarı gerçekten kapatmak istediğinize emin misiniz?” Hayır Emin değilim ben Gürhan. Adım bu. Çok iğrenç ve alışılagelmiş bir espri oldu, neyse! Virüs girmiş herhalde yoksa bilgisayar konuşmaz ki değil mi? Yok yok konuştu, çok mekanik bir yazı baksana. Onun konuşması ekrandaki yazılar. Baksana daha konuşuyor: “Belki güç tasarrufu modundasınız. Yarım saat sonra yine açmak isterseniz hiç olmazsa beni uğraştırmamış olursunuz.” Bak sen neler biliyormuşsun da biz ne kara cahil kalmışız.
                “Beni böyle istediğin gibi kullanıp sonra kapatamazsın. Asıl ben seni kapatıyorum.” Klasik terk ediş ve gidiş sonrası hamasi travması… Ne kadar duygusal bir kapanış versiyonu. Yüreğine dokunuyor adamın. Suratına çarpılan kapının sersemliği ile racon kesiyor aklınca.
                     “Bu kadar dağılabilirsiniz” Evet bu, okul zili gibi bir paydos çağrısı… Harç bitti yapı paydos! Kapanıyoruz, hadi evli evine köylü köyüne.

                       Bu kadar da alıngan olunmaz canım.“Kapatıyorsunuz ha, tamam kapat bakalım. Ama bir sonraki oturumda bazı şeyler bıraktığın gibi olmayabilir.” Tehdit var sanki. Yani bir sonraki oturumda masa üstünü göremeyecek, msnyi açamayacak, googlede tur atamayacak mıyım?
                       “Bugünü de kazasız belasız atlattın.” Trafikte ilerleyen bir araç gibi geldi bu cümle. Sağ salim akşam evine dönen bir baba gibi… Sanal trafikte dolanıp durduktan sonra kazasız belasız oturumu kapatan sanki alkollü araç kullanmış. Gerçi milyon türlü melanet saklı sayfalarda lakin kim denetleyecek!

                          “Tekrar bekleriz efendim.” Bu kadar zarif ve rakik bir oturumun kapatılması ve tekrar oturuma davet edilmesi her bilgisayar sahibine nasip olmaz. Ne virüslü, ne illet oturumlar var sanal dünyada. Siz bu kadarını bulmuşsunuz kıymetini bilin.
 
                          “Bu akşamda ayrılan sürenin sonuna geldik. Yarın gene aynı saatte buluşmak ümidiyle esen kalın.” Vay haber ajansı gibi be! İnşallah görüşürüz. Biz her daim buradayız efendim. Süreler yalan, kavuşmalar masal.

                          “Oturumunuz boyunca bir hatamız olduysa affola. Şimdi bilgisayarınızı kapatabilirsiniz. Nereye isterseniz oraya.” Estağfurullah, hata ne demek canım. Hatanız baş göz üstüne. Hata insana mahsustur. Hata elbet olur, elbet hoş görülür.

                  “Niye kapatıyorsunuz? Daha karpuz kesecektik.” Yok canım, karpuz mevsimine daha çok var. Hem bu karpuzu sanal âlemde mi keseceğiz? Çok sulu bir espri, sululuk yapan oturum. Çök karşımda sanal program, sistemini yitir.

                     “Her kapanan pencerenin ardından bir yenisi açılır. Yahu yoksa pencere değil de kapı mıydı?”Ümitvar olun. Her kapanan pencere bir sonrakine işarettir. Her dem yeniden doğarız. Bizden kim usanası?

                      “Şimdi kapanıyorum ama kullanırken sarf ettiğin sözleri anlamadım sanma. Bir daha ki oturumda sorarım ben sana.” Format atarım sana, virüs bulaştırırım bak! Artistlik yapıp hesap sorma! Ağzına yutabileceğin kadar lokma koy.
                     Son kapanış cümlesi: “Bir daha açtırmam bak!”
                     “Neyi?”

( Bilgisayarınız Böyle Kapanırsa başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 29.11.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu