İnsan insanı sevemez mi?
Artık insanların gözünü kırpmadan katil oldukları bir zamana doğru gitmekteyiz sanırım. Haberlere bakarsak eğer bir kişi kolayca katil olamasa bile, depremde ezilmiş insanlar için “ohh” diyebilecek kadar vicdansızlaşmışken, katil olmanın sadece bir cinayet işlemekle değil, sanırım olup biten ölümler karşısında “ohh” çekmekle de eş değer olduğunu görebiliriz.
Günümüzde, eskiden birbirine düşman olan hayvanlar bile birbirlerine dost olabilmişken, insanların birbirine olan bu bitmeyen kininin sebebini merak etmekteyim.
İnsan insanı sevemez mi?
Hep nefretle mi bakar insan etrafına, hep mi kıskanır ya da fikir ayrılıkları var diye illaki ya öldürmek ya da silmek mi gerekir hayatından bilemiyorum. Bu koskoca dünyanın nesini paylaşamıyoruz, nesi bizi bu kadar fena yapıyor anlayamıyorum da, gün gelip de “ne kadar boşmuş her şey” diyebilecek miyiz diye merak ediyorum.
Kimileri nefretlerini kalem kâğıt kullanarak yapıyor, kimileri kılıç kalkan ( örnekleme tabi ki) yani işin kısası, ne karşıdakine gösterebilecek bir sabrımız kaldı, ne de her hangi bir hoş görümüz.
Zamanımızın çoğunu kendimizi eğlendirmek için geçirmek isterken, eğlencemizin tadını kaçıranları da kendilerinden geçirmek çabasındayız.
“Hey sen, benimle aynı fikirde değimlisin” diyor ve demokratikleşme adına (ki asla değil) karşıdakine çamurlaşıyoruz. Nasıl mı, mesela bir resim çiziyoruz çizdiğimiz bu resmede ne kadar kin, öfke, nefret ve bakış açımız varsa onların hepsini yansıtıyoruz, sonrada bu resme bakıp rahatsız olanlara “burası özgür bir dünya ve ben hakaret ederken sen beni anlamalısın” cevabını veriyoruz. Peki, hangi mezhep bunu kaldırabilir, kim bu hakarete ses çıkarmadan durabilir ki? Bir de şu var tabi diyelim ki ses çıkarılmadı bu seferde şu alay konusu olur “ ben yüzüne tükürdüm bunların, onlar yağmur yağıyor zannetti”. Gülünür kahkahalar atılarak, içlerinde ki kin sevince karışıp tavan yapar, yaparda şunu bilmez ve hiç öğrenemezler; insan insanı sadece insan olduğu için sevemez mi?
Tabii ki herkes herkesi sevmek zorunda değil, bende bu teze katılanlardanım fakat herkes herkese saygı göstermek zorunda bence. Dalga geçerek, ortalık karıştırarak kimse bir yere gelemedi bugüne kadar. Hiç olmazsa en yakın tarihimiz okumayı biraz akıl etse bunları yapanlar, en eli kanlı Hitler’in bile işin sonunda istediği hiçbir şeye ulaşamadığını görünce intihar ederek bu dünyada ayrıldığını öğrenebilirler sanırım. Şimdilerde saygı ile anılmıyor farkındalarsa herkes hala bir öfke peşinde ona karşı, o günlerden kalanlara hala üzerlerine yapışmış olan toplama kampı dövmeleri bu gerçeği unutturmamakta, onlar unutmadığı gibi evlatlarına da unutturmamaktalar bütün bu geçmişe.
Bütün bunlara binaen hala katletme yada aşağılayarak insanları küçük düşürme savaşı içerisinde olanlar bir gün bütün bu olup bitenlerin kendileri açısından terse döneceğini hiç düşünmüyorlar sanırım.
İnsanlar insan olmayı unutup başkalaşma süreci içerisine girerken, insan olabilme gayreti içerisindekileri de yanlarına almak istiyorlar sanırım.
Medyayı şöyle bir takip ettiğinizde dikkat edin doğayı korumak için oluşturulan platformları bile aşağılan seminerler veren gruplar var. Bu kişiler kendilerini o kadar aşmışlar ki nefret etmek için “madem öyle biz bunları seçtik doğada neymiş dünya zaten bilmem kaç yıldır yaşıyor ona bir şey olmaz biz kendimize bakalım” diye nutuklar çekmekteler. Kimileri dine düşman olmuşlar orada burada konuştukları yetmiyor da birde kendilerine dinden ayrı bir huzur kapısı arayarak bir şeylere illaki sığınma içgüdüsü içerisine giriyorlar farkında değiller. Madem özgürlük adına hiçbir şeye bağlanmak istemiyorsunuz da bu huzur arayışınız niye? Sahip olmadıklarınızla huzurlu olamıyor musunuz? Dünya malı derdine düşmüş Müslüman kızıyor elinizden kayıp gidenler için sizler feryat etmiyor musunuz? O zaman sizinde o dünya malı derdine düşmüş Müslümandan ne farkınız kalıyor ki?
Koltuk sevdası bir şekilde herkesi sarmamış mı? Bir şekilde o koltuk için birbirimize çamur atmakta olduğumuzun farkında değimlisiniz? Onca kızdığınız dünya malı Müslümanları varken, sizlerde marka telefonlar, marka bilgisayarlar (adını bile vermek istemiyorum) kullananlarla arkadaş değimlisiniz? Bunları kullananlar sadece sizinle aynı fikirde diye bütün o bakış açınızı onlar için değiştiriyorsunuz da bunları yapan bir Müslüman olunca mı batıyor size? Niye, oda insan diğeri de, onunda nefsi var diğerinin de, o yapınca iyi bir ürün kullanmış oluyor da diğeri yapınca gözü dünya malında mı oluyor? Sizler kendinizle çeliştiğinizin farkında değimlisiniz?
İnsan insanı sadece insan olduğu için sevemez mi soruyorum sizlere?
Bunca nefret, bunca kin, bunca dalavere niye? Neden herkese düşman gözü ile bakıyoruz, neden karşı fikirdeyse üzerine nefret kusuyorsunuz, hiç mi içinizden bu bir insan demek gelmiyor? Hiç mi gönül kapınızda iyilik adına bir umut ışığı yanmıyor? Hatalar insan içindir derken bile kendi hatalarınız, karşınızdakinin hataları ile aynı olsa bile benimki başka diyebiliyorsunuz. Bütün bunları sorgulayan olunca da susturmaya çalışıyorsunuz. Ben sizleri gerçekten anlayamıyorum.
Kimin hakkı var karşıdakine hakaret edip karşıdakinden susmasını beklemeye. Kim kabullenebilir, kim susabilir ki bunca lafı sözü? Saygı göstermez isek saygı beklemeye hakkımız var mı?
Bence yok.
Umarım bir gün bütün bu kötülükler alıp başını cehennemin dibine gider.
Her şeyin insanca ve çok güzel olması dileği ile…