Bilir misiniz gökyüzünün şehzadelerini?
Gece ile gündüzün arasında yüz yıllardır gidip gelen bahtsız çocuklardır onlar.
Hani saçlarımıza taç yaptığımız ,
Sevgilinin ayaklarına serdiğimiz
Şiirlerimize sebep ,
Gecelerimize romantizm katan yıldızlar,
O yıldızlarda ağlar bazen hiç göstermeden.
Tutunmak isterler göğe ,
Sabaha ermek isterler imkânsızlığı bile bile
Amansız bir istek bu ,
Gün ışığında parlamak isterler
Eremez ki umuduna
Gün yasaktır yıldızlara
Hapsedilmiştir göklere milyonlarca
Her gece yine iş başıdır ışık saçmak görevleri hani
Saklar içinde kendi karanlılığını
Her gece mehtapla eder dansını hesapsızca
Bilinmez aydınlık yüzünün arkasında kalmış yaşanmışlığı…
Gizler kendi içinde yalnızlığını… Usulca gizler…
Sema da yıldızlar ağlar sabaha karşı
Bulutlara hediye ederler göz pınarlarını…
Güneşe olan hasretinden dayanamaz kayar gider günün birinde
Bundandır her yıldız kaydığında dilek dilenmesi;
“Gün gelsin de güneşine kavuşsun, hiç bir yıldız ağlamasın" denir
Siz yine de her kayan yıldız da dilek tutun, bir güneş doğurtun dünyanıza.
Olur ya bir sevince sebep olursunuz
Nazlı Tolun