Şiir / Soyut Şiirler

Eklenme Tarihi : 20.12.2011
Okunma Sayısı : 1626
Yorum Sayısı : 1
Yıldızlı Yazı

Bu Yazı 21.12.2011 tarihinde
YILDIZLI YAZI
olarak seçilmiştir.
Altın Üyelik Başvurusu Altın Üyelik Avantajları
Bugün Doğanlar
ZerreMkemal-binerayhan-buyukdŞair-ü ÖmeraziZaharaelayelizOrkhonÇirkin..Mesut Özkök hüzn-PinhansselambenkaanbestekarakocTheTurkologiGenç Adam
Doğum gününüz kutlu olsun


Daha varamadık mı ağzımızın sırsız taraflarına
Oysa maksadımızı aşalı ne sular aktı yanaklarımızdan
Kaç kavim geçti beynimdeki köpüklü kıvrımlardan
Kaç defa cilaladım matlaşan suskunluklarımı 
Kaç defa yıkadım çektiğim beyaz bayraklarımı
Pişmeyince pişmiyor işte kartlaşmış anılarım
Sonuna kadar açsam da sana ateşimi


Sana bu satırları 
Satır satır doğrarken bu satırları 
Yazıyorum
Elimde kalan son satırlarla


Zıvanadan çıkan bir bulut gibi –idik-
Pervasızca yağan damlalar –idik-



Sonra o damlalarla kol kola
Mazgallardan akan şiirler
-idik-
-idik- olmasak da yine birleştirirdim bu harfleri
Ki
Ben birleştirmesem onlar zaten birleşecekti
Evet öyle
İnanmıyorsan falımıza bak


Tüm kabahatler uyaklı –ydı-
Hepsinde bir arsızlık ölçüsü –ydü-


Her şey bir siluetin -in-
Karanlığıma ansızın misafirliğiyle başlamıştı
( bu buhranın öznesi-yüklemi-fiili sen –iken-)
Heyecandan elimdeki şiir
Yere düşüp kırılmıştı
Anımsarsan diye geçiyorum kayıtlara



Tırnaklarını dilime geçirmiştin de
Nasıl da kanamıştı cümlelerim
Yedi ceddim sessizliğe ermişti birden
Düş emici bir masal gibi kemirirken sen sabrımı



Bir kemikli ıstırap sende 
Bir kemikli ıstırap bende
Lades dedik
Boşu boşuna bir gece kırılganlığında
O sırada televizyonda haber okunuyordu
İçimizdeki ünlemlerden biri
O davudi telaşıyla :
“yörüngesinden kopan bir acı taşı hızla ruhumuza doğru gelmekte”
Kulak kesildik de umursamadık pervasızca
Belki de daha ne kadar ölebilir bir sıfır diye
Zaten başka ne yapmıştık ki o sıfırların içine girip 
Sığınmaktan başka
En iyi bildiğimiz şey sığ-sığıntı-sığmak-sığışmak



“sen bu satırları okurken ben çok uzakta olacağım”
Gibi kült bir cümleyle devam etmeyeceğim tabii ki
Sen bu satırları okurken 
ben paravanın diğer tarafındaydım çünkü
eksi kırk derecede buzlaşmış kelimelerin içindeydim 
eğer planladığım gibiyse
ilk donacak olanlar : uykularım - düşlerim - sevmelerim
sonra ben
sakın beni kocakarı tezleriyle iyileştirmeye çalışma
tıp ilerledi bir müddet sonra çözüleceğim biliyorum
evet doğru 
inkara lüzum yok hele de böyle mutsuz biten sonlarda
bir kaçış terminolojisi bu 
fazla okşanmaktan örselenmiş bu serüvenlerden



şimdi ben üç deyince
-biliyorsun bir ve ikiyi yaşamıştık zaten-
Aynı anda
Vazomuzda çaresizce bekleyen
son bir yaprağı kalmış güle üfleyeceğiz
Evet bildin 
O yaprak da düşecek 
Düşüp savrulacak penceremizden
Kimin nefesiyle olduğu bilinmeden
Faili meçhul bir solukla
Kırık makasla gecenin ezberini keser gibi
Saklambaç oynarken düşlerini kaybeden hatıralar gibi
Ben üçe kadar sayınca gözyaşlarımı
Ben üçe kadar ölürken
Üç deyince artık
üç dilek hakkımızın kalmadığını bilirken...


Oktay Coşar

( Üç başlıklı yazı marcel tarafından 20.12.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu