bir
kelime sıyrılıp
aklımdan
aldanışıma
sakınır
suretin bilmeden
bildirilince
dili üşüyen hitabımın
kâmil keşi
bir
sahaf şarkı dilimde
sarıyorum
geriye
irkilen
gece dizlerinden
düşürüyor
bizi
ferinse
ay
dilenir
sıçrar ruhuma
bent
kurulur bükülür
kirpiklerim
ziyan
olur gece
devrilirim
kızgın sulara
külü
eşelerim kıble bulaşır
yel
ile kilden kaçak kokuna
sakınır
sonra
imanıma
der bir âlem sakini
sancırız
dem ha dem der
naralı
uyuyan
hangi
kılıftan deccal soyduysam
bilmiyorum
sesinde
dudaklarımı
ilikleyip
sol
barakamda bir telaş
son
narayla
yola
çıkıyorum
yüzün
altında yüze yakın hitap
sallıyorum
şehre aldırmadan
aralayıp
bir harfin yüzünü
soyunuk
bir eşkalin suyunu içiyorum
ıslak
kelimelerin tecellisi
hecelerde
kaygısız sövmek
yüze
yakın yüzsüz hitap
satıyorum
sokağında
yüzüne rast
gelirsem
kendimi
sokaklarımda kıstırıyorum
esiyorum şehir terk ilan ediyorum
kendimden
kaçan bir haramiyim
yağmura
koşar adım varınca
soluğumdan
yıkanmamış
aşkları
öksürüyorum
düşüyor
içimden bak
sağıma
solumu bırakıyorum
her
yanı yamalı onca yüzsüz hitap