I
Yemyeşil bir fırtınadan sızan huzur bozumu rüzgarlar!
Yüzme bilmem ki ben! Boğulurum karanlıkta!
Bulmaca beceriksiziyim!
Karanlık labirentlerin çıkış noktasını da bulamam!
Güneşin biraz daha yükselmesini,
Uzağımdaki denizi biraz daha ısıtmasını bekliyorum...
Antiseptik düşler gerek bana...
II
Koca bir fıçı dolusu kelime içip sarhoş olmak...
Ve hızlı, çok hızlı bir düş yolculuğu...
Yolda görevli cümle ceza keser bana,
Kontrolsüz yaşam manifestoları yazmaktan...
III
Gereksiz virgüller bazen yaşamı alt üst edebiliyor.
Demlenmek üzere olan bir çayın, sabırsızlıkla deminden
alınması gibi...
Kesit/lerde oluşan boşlukları nasıl dolduracağımızı bile
bilmeden.
Yani :
Bir "virgüle" "nokta" taklidi
yaptırarak...
Zaten sabırsızlıkla/sabırsızca ya da sabır yoksunu
duygularla lekelediysen virgülü,
rol model olma şansını çoktan yitirmiştir.
Lakin,
Biliyoruz ki :
Yitirenden çok-
azmettiren/in ruhu soluklaşır hep...
IV
Acıçiğdem bitkisini kaynatıp,
gün aşırı değil,
günün aşırı zamanlarında,
bir yudum içerseniz eğer,
daha iyi şiir yazarsınız...
Yalnız benim de yaptığım gibi ironik ateşte demini alacak...
Münzevi olmaya hiç gerek yok...
V
Tatlıçıtkırıldım ağacının,
kuruyan dallarından,
kaynatacağınız öz sıvıyı,
gün batımlarında içerseniz,
olası ayrılık ağrılarınıza pek iyi gelir.
Hafif sızılı ve biraz buruk atlatırsınız...
Oktay Coşar