Buzdan gibi
bir gece, çarparken tokadını
Yüzümde
donup kaldı Ankara soğuğunda..
Gözden inen
damlalar yıkarken yanağımı
Islanan yere
düştü, Ankara sokağında..
Araçlardan
sıçrayan, suyla karıştı yağmur,
Ayakkabım
gömüldü, paçaya çıktı çamur
Bir tepeden
bakınca içime doldu huzur
Şehir
gönlüme düştü, Ankara sokağında..
Bilmiyordum
doğrusu, hangi sokak burası
Semt olarak
Mamak ta, hangi sokak arası
Kaybolmak
acep bu mu, değilken hiç sırası
Korku
gönlüme düştü, Ankara sokağında..
Keçiler kırılmıştı
bu tepede soğuktan
Bu tepe çok
namlıydı, ayrılmazdı Mamak tan
Manzarası
güzeldi, zevk alınır bakmaktan
Şehir gözüme
düştü, Ankara sokağında..
Ne kadar
tepe varsa görünüyor buradan
Aktepe,
Esertepe Etlik gelir ardından
Sol cenahta
Kızılay, Çankaya’yı ortadan
Seyretmek
bize düştü Ankara sokağında..
Sağ tarafta
üç tepe, Hüseyingazi dağı
Biraz daha
sağında görünür Elmadağ’ı
Bu dağların
üstüne düşer mevsimin karı
Beyazlık
yere düştü Ankara sokağında..
Islanmıştım
epeyce, içerim titriyordu
Caddedeki
ıslakta, ışık dans ediyordu
Bu yağmur
çok güzeldi, aheste yağıyordu
Damla içime
düştü Ankara sokağında..
Toprak
susamıştı çok, düşen her bir damlayı
Kanarak
içiyordu, koymadan son noktayı
İncecikten
dereler, yıkarken sokakları
Sevinç
kalbime düştü Ankara sokağında..
Yürümek çok güzeldi, soğuk olsa da hava
Derman
gibiydi dize, yere düşen her damla
Bıçak gibi
kesse de, alışmışken soğuğa
Adımlar yere
düştü, Ankara sokağında..
Yürüdüm kararsızca, en tepeden aşağı
Böyle nasıl
olunur, Ankara’nın aşığı
Sıcacık bir
kahvede, elimde çay kaşığı
Yudumlar
gönle düştü, Ankara sokağında..
Sağanak boşalmasın, yağsın da böyle ince
Gönül kurak
kalmasın, aşk içeri girince
Ankara da
yaşayıp, Ankara’yı sevince
Sözler
aklıma düştü Ankara sokağında...
28.11.2007
Necati
ŞİMŞEK
Ankara