senden beklerken
cebimde lime lime olup
kaybolacaktı bencileyin bir ömür,
dayanamadım...
gemi bizim limanın.
yıkıntılardan çıkıp
solundan bakarak hayata
soluklanırken bile martı kanatlarında
kendini yıldızlara saklaması
bundan.
ömrümün ılık zamanları
sonbaharlar,
çocuksu aşklarla acılarımın içiçeliğinden.
bir genç kıza
gülüm'lü şiirlerle başlamıştım yolculuğa
Nazım'dan çalıp.
gidişini yine sonbahara denk getirdi,
nasılsa...
onbeşimden bu yana
kendi paramı kendim kazandım.
tırnak diplerinde yağ lekelerine düşmanlık
hayata öykünmeydi muhtemel,
ki bedeli
en acı yanılgıları düzeltebileceğimi sanmak mıydı
bilmem,
köküne kadar yiyip hayata çıkmak.
bu yüzden ellerim hep mahcup etti beni
karşı cins karşısında...
belki kimsenin günahını almamak lazım,
bende suçluyum elbet.
burnumda tüten yar kokularını
tarih dokuyup küf kokan
karanlık bir sokağında bastırabileceğimi
düşünmüşlükten
ömrümün bu şehr-i İstanbulun da...
dün, bugün, yarın derken
hayatımdakileri yerine oturtma telaşıyla
ne de çok gülümserken buluyorum kendimi
dengesizliğimden şaşkın kadın bakışlarında.
üç beş yıl arayla vurmasa
göğsüme o ağrı hiç dert etmeyeceğim ama,
gidip geliyor muyum ne Veysel vari
o han kapısı aralarında.
kendim de kendim telaşı
yapacak çok şey var daha oysa...
(
Sonbaharda Ellerim... başlıklı yazı
HimmetAYGÜT tarafından
16.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.