Hemen her gün yazılı ve görsel medyada aşırı duygusallık telkini veren, kadere
isyana yönlendiren, din ahlakına ters olan şarkı sözleri, şiir ya da
karikatürler çıkar karşımıza. Dini eğlenceye alan uygunsuz ve saygısız
üslupta fıkralar anlatılır. İçinde, Allah’ı tesbih ve hamd anlamındaki
sözcüklerin geçtiği şarkılarla çılgınca oynanıp eğlenildiğine bile tanık
oluruz. Ancak çoğu zaman masum gibi görünen ve hiç önemsenmeden
dinlenen şarkı sözleri, ya da okunan şiirler, insanın yaşama ve olaylara
bakış açısını olumsuz anlamda etkileyebilir.
Müzik kalpte
ferahlık oluşturur, kalbe haz verir ve insanın içini açar. Ancak dine ve
kutsallara aykırı sözler içermemelidir. Şarkı ve şiir düşündürme,
neşelendirme, olumlu davranışlar kazandırma ve bilgilendirme amacı
taşıdığında insanı olumlu şekilde yönlendirir.
Din ahlakına
uygun olmayan sözlere, sevgi konulu şarkı sözü ve şiirlerde sıkça
rastlanır. Sevgi duyulan insan, Allah’tan bağımsız bir varlık gibi
görülür, adeta ilahlaştırılır. İnsanın asıl sevmesi, yakınlaşması,
bağlanması gereken yalnızca Allah’tır. Diğer varlıklara duyulan sevgi,
Allah sevgisinden kaynaklanır. Çevremizdeki varlıkları severken, onları
Allah’ın tecellileri olarak görmeli, sevgiyi bu bilinçle yaşamalıyız.
Sevilen insan için söylenen "her an onu düşünmek", ona "tapmak", onun "kulu olmak", "onun için yaşamak"
gibi şiir ve şarkı sözleri din dışıdır ve Allah’a ortak/şirk koşmak
anlamındadır. Bu sözler, şeytani bir duygusallık içerir ve insanlara
yanlış bir sevgi anlayışı kazandırır.
Bazı şiir ve şarkı
sözlerinde ise ayrılık ve ölüm gibi durumlarda, yaşamanın
anlamsızlaştığı, ölüm ya da intiharın çözüm olacağı gibi batıl
düşünceler telkin edilir. Bu hatalı sevgi anlayışının getirdiği
romantizm, insanı üzüntüye, ümitsizliğe, çözümsüzlüğe ve melankolik bir
ruh haline yöneltir.
Ayrıca, "ya benim ol ya toprağın"
tarzındaki şarkı sözü ve şiirler, kıskanan insanın herşeyi
yapabileceğini anlatır. Din ahlakını yaşamayan, olayları imani bir
akılla değerlendirmeyen kimi insanlar, şarkı ve şiirlerde söz edilen
kıskançlık sonucu intikam almanın, normal bir davranış olduğunu
düşünebilirler. Medyada "aşkı için ölen" ya da "çok sevdiği için
öldüren" kişilerin haberlerine sıkça rastlarız.
İnsanın fiziksel
ve ruhsal özelliklerinin kaynağı Yüce Allah’tır. Bütün güzel
özellikleri Allah, Katından birer nimet olarak verir. Ancak son derece
masum bir duygu gibi gösterilen bu çarpık sevgi anlayışı, gerçekte
kişiyi şirke ve sevileni ilahlaştırmaya götürür.
Bazı şiir ve
şarkı sözlerinde ise Kur’an’a uygun olmayan bir kader anlayışı hakimdir.
Kur’an hükmüne göre, Allah’ın bizim için yazdıkları dışında, bize
kesinlikle hiçbir şey isabet etmez. Canlı ya da cansız tüm varlıklar
kaderleriyle birlikte yaratılmıştır. Her olay Allah’ın takdir ettiği
kader dahilinde gerçekleşir. Ve Allah’ın dışında hiç kimse iyiliği ve
kötülüğü engelleyemez ya da geri çeviremez. Allah’ın yarattığı kader
mükemmeldir ve yaşanan her olay, kötü gibi görünüyor dahi olsa hayır ve
hikmet içerir. Ancak söz konusu şarkı ve şiirlerde, yaşananlar
karşısında mutsuzluk, çaresizlik, çözümsüzlük ve hatta isyana varan
sözlere rastlanır.
Yaşamımıza dair her an, Allah Katında
yaşanmış, olup bitmiştir ve Allah’ın hafızasında saklı olarak durur. O
halde Allah’ın bizim için seçip beğendiği hayat için endişe duymak,
mutsuz olmak anlamsızdır. Allah’a teslimiyete dayanan samimi imanı
yaşamak, bu olumsuz bakış açısının tam aksidir; insana coşku ve mutluluk
verir.
Ölümün her şeyin sonu olduğu ve ölümle birlikte insanın
yok olacağı gibi sözler ise insanları ahiret konusunda yanlış
yönlendirir. İnsanlara, sevdiklerini yitirme korkusu aşılar. Oysa ölüm
hiçbir şeyi bitirmez; ölüm başlangıçtır. Sonsuz ahiret hayatının
başlangıcıdır. Çok sıradan gibi görünse de bu tür sözler, insanlara
ölümü ve sonrasını unutturur. Kişi yapayalnız Rabb’inin huzuruna
çıkacağı ve yapıp ettiklerine göre sonsuz cennet ya da cehennemde sonsuz
yaşamını sürdüreceği gibi konuları hatırlamaz bile. Bu nedenle de ölümü
kabullenemez, kendisinden uzak görür ve ahireti için hazırlık yapmaz.
Ya da dünyadaki davranışlarından ahirette sorgulanacağını düşünmediği
için, vicdanen bir rahatsızlık duymadan kötülük yapabilir.
Kimi
sözler ise karamsarlık, umutsuzluk, acı, keder telkin eder ve insanı
ruhsal bunalıma sürükler. Hatta kaderi tam olarak kavrayamayan kişiler
zorlu olaylarla karşılaştıklarında, bu ruh halini yaşayabilmek için
özellikle bu tür şarkıları dinler, hüzünlenmek için bu tür şiirler
okurlar. Böylelikle hüzne ve ümitsizliğe kapılmak gibi Allah’ın
beğenmediği kötü ahlak özellikleri kazanırlar.
Şarkı ve şiirlerin
bazıları ise yaşanan hayata başkaldırı ve isyan dolu sözler içerir.
Allah’ın gücünü takdir edemeyen kişiler, bu sözlerin etkisinde kalarak
hem kendilerine hem de çevrelerine rahatsızlık verirler.
Kuşkusuz
insanın yaşamını etkileyen tek neden şarkı sözleri ve şiirler değildir.
Söz ettiğim, insanı kişilik, düşünce ve davranış yönünden olumsuz
etkileyen sebeplerden yalnızca biridir. Allah’tan ve Kur’an’dan uzak
yaşayan, imani açıdan zayıf insanlar bu tür telkinlerden kolaylıkla
etkilenebilirler.
Bu nedenle bu tarz şarkı sözleri ve şiir yazan
insanların vicdanlarını kullanmaları ve üzerlerinde bulunan
sorumluluğun farkında olmaları önemlidir.
Yapmamız gereken
Kur’an ahlakına uygun olmayan şarkıları dinlememek, şiirleri okumamak ve
diğer insanlar arasında yaygınlaştırmamaktır.
(
Şarkı Ve Şiirlerdeki Olumsuz Sözler başlıklı yazı
fuatturker tarafından
28.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.