Akıllım akıllı poşet çıkmış aldınız mı?
Akıllı poşet çok akıllı insandan bile…
Deneyin görün.
Akıllı poşet Tarsus’ta…
Türkiye’de başka örneği yok, dünyada bu işi yapan bir tane daha var, başka yok.
Asker hitabı ile
“Akıllı poşet kullanılacak.”
“Kullan.”
Akıllı poşet icat edilmiş. Bundan gayri sebzeler ve meyveler öyle çarçabuk bozulmayacak. Koy maydanozu poşete uzun süre bozulmadan kalsın. Taze soğanı koy poşete aynı şekilde kalsın. Salatalığı, domatesi, biberi vesaire nebatatı koy akıllı poşete tazeliğini korusun her daim.
Bozulmak ve çürümek günümüz dünyasının derdi. Her şey ve herkes o kadar çabuk bozulup çürüyor ki akıl ermez. İnsandan tutun da sebzeye meyveye toprağa suya havaya değin her şey ve de herkes kirleniyor, tazeliğini yitiriyor, canlılığını kaybediyor.
Bilişim çağındayız lakin her şey yapay tat veriyor her şey suni kokuyor her şey aslını yitiriyor. Bunu önleyebilecek yahut bu çürümeyi engelleyebilecek fikirler ve icraatlar da ortaya konulmaya çalışılıyor.
Lazım mı lazım. Acil mi acil. Bozulma ve çürüme insanlığı tehdit ediyor.
Akıllı poşet Tarsus’ta üretiliyor. Benzeri ülkemizde yok. Dünyada ikinci Türkiye’de birinci… Başkası yok.
Akıllı poşet akıllı iş.
Bu işi hayal eden ve sonra bunu pratiğe dökene selam olsun.
Akıllı mı akıllı poşetlerin vazifesi raf ömrünü dolap ömrünü uzatmak sebze ve meyvelerin. Bozulmadan kalmalarını ve çürümeden taze taze tüketilmesini sağlamak.
Düşündüm de insanı da poşete koysak bozulmadan kalır mı şöyle birkaç hafta…
Ne dersiniz?
Sebzenin bozulanı olur da insanın olmaz mı?
Meyvenin çürüyeni olur da insanın olmaz mı?
Poşet lafını ilk kez kısa dönem askerlikte duydum. “Poşetler gelmiş.” diyordu uzun dönem askerlik yapanlar.
“Poşetler gelmiş.”
Nedir, ne değildir derken hikâyesini ve kimlere dendiğini öğrendim.
Meğer poşet dedikleri bizlermişiz yani kısa dönem askerlik yapanlar.
Anlatılır ki; günlerden bir gün komutan askerlerine çamur içinde mıntıka temizliği yaptırmaktadır. Gelin görün ki bin bir zahmetle toplanan çöplerden sonra ortalık güzel görünmekte ama bir o kadar da çamurda gezmelerden dolayı üniforma kirlenmektedir. Bu duruma o sıralarda kısa dönem olarak görevini yapmakta olan biri el atar ve postallarına poşet geçirerek mıntıka temizliğini yapar. Böylece hiç bir yerine bir tek çamur da gelmez. O gün bu gün kısa dönem askerin bu cin fikrinden dolayıdır ki kısa dönem askerlere poşet denmektedir.
Mübalağanın en uç hali ile karşımıza çıkan diğer bir anlatımda ise bir komutan kısa dönem askerin birini yanına çağırmış ve “Bana bir poşet getir oğlum!” demiş. Kısa dönem asker de gitmiş diğer kısa dönem arkadaşını getirmiş! O gün bugün kısa dönemlere poşet denilmiş.
Akıllı poşet dedin mi böyle olacak. Akıllı adam. Koruma altına alıyor poşetleyerek. Akıllı adam akıllı poşet hikâye çok lakin sayfa az.
Kısa dönem askerliğin, çabuk hazırlanan ve biten poşet çaya benzetilmesi hadisesi. Bunu da anlatırlardı. Başka hikâye yok söz.
Akıllı poşet çıkmış dostlar.
Akıllı poşet bozmuyor.
Akıllı poşet taze taze bırakıyor.
Kokusu, rengi, tadı aynen kalıyor.
Akıllı poşete ihtiyacımız var; her şeyin hızla delirdiği bir zamanda ve dünyada akıllı olan her şeye ihtiyacımız var.
Asker hitabı ile
“Akıllı poşet kullanılacak!”
“Kullan.”