Dağlar bize seni soruyor
Tam on iki yıldır yoksun
Kuşlar susmuş ötmüyor
Ellerinle büyüttüğün çiçekler soldu
Bizim iller sensiz artık
Kederlerdeyiz…
Sabah yeli ılgıt ılgıt eserken
Gesi bağları ağlar ardından
El salladın el salladın
Sağ gösterip sol salladın…
Topu topu bir dilim kuru ekmek kavgası
Sensiz tat vermiyor Halil İbrahim sofrası
Kınalar yaktık elimize şarkılarınla büyüdük
İnanamadık öldüğüne gömdük seni kalbimize…
Deruleyle oynatırdın Yemen ile ağlatırdın
Daha ne yapsaydın ki var mıydı dahası?
Bundan iyisi Şam’da kayısı…
Başak sarı çim yeşil her şeyin bir rengi var
Büyüdüler çok sevdiğin adam olacak çocuklar
Oyun isteyen büyükler yine aynı havalarda
Ne savaştan ne silahlardan bıkmadılar…
Şarkılarda söylediğin
Çocuklara sevdirdiğin
Domates biber patlıcan
Senden sonra kırık bir can
Hormonlarla büyüyorlar
İki günde ölüyorlar
Ya ıspanak ya ıspanak
Bahçelerde çürüyorlar…
Bin selam olsun gönül dağından
Adını verdiğim yiğit oğlumdan
Anamdan bacımdan
Bütün Yurdumdan…
Ölüm Allah’ın emri ayırdı bizi
Şu karşı yaylada göç katar katar
Geçti dost kervanı eyleme beni
Değil ki on iki yıl ömür bitse de
Unutmam Ağabey unutmam seni…
Mehmet Fikret ÜNALAN