Elemle çığlık atıp mersiyeler örerek,
Bağbanın elindeki güller hüsran olmasın.
Sabahın seherine ağıtları sererek,
Bülbülleri ağlatma, bağda hicran
olmasın.
Neylerimi küstürüp isyan dökmesin segâh,
Acılar zerk etmesin nur sultan-ı yegâh,
Etrafımdaki sisler dağılsın sabah sabah,
Canlarım üzülmesin, köşkte fettan
olmasın.
Devamlı umutları anlatsın kış mevsimim,
Gönlüme güzelliği sunsun benim takvimim,
Sevda reçeteleri yazsın her an hekimim,
Damla damla yaşlarım gözde umman
olmasın.
Gökte dalgalanmasın sık sık matem
bayrağım,
Sevda yağmurlarıyla koksun nurlu
toprağım,
Sol yanı doldurmasın kederlerle dudağım,
İçimdeki kasvetler dilde harman olmasın.
Açan güneşler bugün bozmasın kardeleni,
Esen fırtınalarım öldürmesin meskeni,
Bülbülü ağlatmasın güllerimin dikeni,
Hüznü kalpte tutayım, hüznüm destan
olmasın.
Ağlasın kor dizlerim, ağlasın
secdegahım,
Nefsin tuzaklarıyla çoğalmasın günahım,
Nur yüklü heceleri beslesin girizgâhım,
Beni kandiller örsün, gönlüm zindan
olmasın.
Pervane’nin kasrında melanet dolaşmasın,
Ağıt yüklü sözleri dillerinden taşmasın,
Devamlı yangın yığan gazellerle
coşmasın,
Sevda tüten meclisim yerle yeksan
olmasın.