Bir Kepirtepe'li olarak, hiç unutmamamız gereken şeylerin başında, anne, babalarımızdan sonra bizlere mesleğimizi verip bu günlere gelmemizi sağlayan, okulumuz ve öğretmenlerimiz gelmektedir. Onlara büyük şükran ve minnet borcumuzun olduğunu unutmamamız gerektiği, aklımızdan çıkmamalıdır. Ben 1955 yılında Kepirtepe'ye kayıt olduğumda, Okul Müdürü Cemil Silistreli idi. Bir yıl sonra Uzak doğuya Birmanya'ya, Kültür temsilcisi olarak gitti.Yerine Selami Şaşmaz geldi. 1962 yılında mezun olduğumda Okul Müdürü Canip Akın'dı.
Kepirtepe'de okuduğum yedi yıl boyunca, çeşitli öğretmenlerimizden dersler aldık. Mdr. Yd.cısı: Tarihçi Mehmet Bayhan, Eğitim Şefi Nihat Kamacı idi. Öğretmenler: Selahattin Tarhan, Tahsin Pelit, Mustafa Uslu merhum, Nazmi Aybar merhum, Lemi Uluer merhum, Ziya Mayadağ merhum, Ömer Zenginoğlu, Mustafa Bozoğlu, Yusuf& Saliha Kuran, Selahattin Demirci, Adil Yazıcı, Fikret & Selahattin Evcil, Sınıf Öğretmenim Rıdvan Tanrıseven, Suat & Ayhan Helvacıoğlu, Beşir Oruç, Şaban Sunar, Müesser & Ali Telkenar, Talat Şirikçi, Süreyya Özgen, Belkıs Hanım, Meliha Oran, Neriman Toksoy, Güngör Hanım, Nevin Sezer, Hamdi Dicle, Fikret Türen, Dr. İsmet Özmat ve Emrullah Bulurman gibi birbirinden değerli öğretmanlarden, gereken eğitim v öğrenimizi alarak bu günlere geldik. Allah hepsinden razı olsun. Vefat edenlere Allah'tan rahmet, hayatta olanlara sağlıklı uzun ömürler dilerim. Aradan 50 yıl geçti, bazı öğretmenlerimin soyadını, yada adını bile unutmuş olabilirim. Onlardan özür dilerim.
KEPİR'İN HOCALARI.
Kepirin bacaları, eskiden ders verirdi Hocaları.
O güzelim okulumun, şimdi hep yıkılmış binaları.
Hiçbir kimse de görmemiş mi? ki, bu yıkanları,
Allah elbet cezalandırır, bu tahribatı yapanları.
Bunları görüp mani olmayanlarda, sorumludur,
O duyarsızlar da biraz olsun, vicdan yok mudur?
Bu denli talan ve tahribat, hangi kuruluşta vardır?
Zayiatı yapanların, bu yaptıkları yanına kârdır.
Vatanın malı milli servettir, ona zarar verilmez,
Haksız ve terlemeyen kazançtan, hayır gelmez.
Bu duruma düşenler, sorumluluktan kurtulamaz,
Millet malına zarar veren, asla da insan olamaz.
Ben Öğretmenlerimi hep, birbirinden çok seviyordum,
Bu mesleğin fedakarlık ve özveri istediğini biliyordum.
Sınıf Öğretmenim Rıdvan Tanrıseven'e, Ben söz verdim,
29 yıl mesleğimde de, tüm zorlukların üstesinden geldim.
Öğretmenlik elbette ki, mesleklerin içinde en kutsalıdır,
Bu işi başarıyla yapanlarsa, Allah'ın en sevgili kullarıdır.
Atam"Muallimler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır"diyor,
Öğretmenler görevinin insan yetiştirmek, olduğunu biliyor.
"Öğretmen muma benzer etrafını aydınlatır, dibine ışık vermez"
Fedakarca ve özveri içinde, yaptığı çalışmaları bazıları görmez,
Hiçbir iş kolunda çalışanın başında bekleyip, müfettiş teftiş etmez,
Bu öğretmene reva görülmüş bir haksızlıktır, bundan vazgeçilmez.
HACI RAİF AYDIN.
