Yüce Allah, herşeyi yarattığını, ona bir düzen verdiğini ve belli bir ölçüyle takdir ettiğini bildirir. (Furkan Suresi, 2) Evrende Allah’ın kusursuz yaratmasına, olağanüstü düzenine ve ölçüye sayısız işaret vardır. Canlı ve cansız mükemmel yaratılmış her şey, sahip oldukları muhteşem düzen ve ölçü, Allah’ın üstün yaratmasının kanıtlarıdır.
Bediüzzaman, her şeyin bir sınırı olduğunu, o şeyin o ölçü ile bağlandığını, kaderin her şeye bir miktar ve o miktara göre bir kalıp verdiğini, Feyyaz-ı Mutlak’tan aldığı feyze olan kabiliyetinin o kaliba göre olduğunu söyler. Ve mealen şöyle devam eder:
"Güzel bir çiçeğin dakik programını, küçücük bir tohumunda toplamak, büyük bir ağacın hayatındaki bütün amel sayfalarını küçücük bir çekirdekte manevi kader kalemiyle yazmak; nihayetsiz bir hikmet kalemi işlediğini gösterir."
"Nakkaş-ı Ezeli gözümüzün önünde kışın beyaz sayfasını çevirip, bahar ve yaz yeşil yaprağını açıp, yeryüzü sayfasında üçyüzbinden fazla çeşit mahlukatı kudret ve kader kalemiyle en güzel şekilde yazar. Birbiri içinde birbirine karışmaz; beraber yazar birbirine mani olmaz. Teşkilce, suretçe birbirinden ayrı, hiç şaşırtmaz, yanlış yazmaz."
Evet Yüce Allah kudret ve kader kalemini öylesine kusursuz kullanır ki gözle göremediğimiz mikroskobik alanlarda muazzam rakamlar ve detaylar saklar. Örneğin atomun çekirdeğinde evrendeki en büyük kuvvet saklı. Minik bir tohumda devasa bir ağaca dair tüm bilgiler kodlu. Yine çıplak gözle göremediğimiz kar tanelerinin herbiri bir diğerinden farklı ve her biri birer sanat harikası. Evrende ise Güneş ile Dünya arasındaki uzaklık, atmosferdeki gazların insan yaşamına en uygun oranları, güneş ışığının özelliklerinin fotosentez için uygunluğu, gece ve gündüzün oluşumu, suyun canlı yaşamına olan uyumu, hayvanların, bitkilerin, dağların, bulutların, hücrelerimizin ve her birindeki DNA’nın yapıları; tümü birbirinden ayrı ve tümü muhteşemdir...
Şu an etrafınızdaki insanlara bir bakın ve özelliklerinin neler olduğunu bir an için düşünün. Boyları, göz ve saç renkleri, seslerinin tonu gibi tüm bilgiler, her birinin DNA’larında kayıtlıdır. Bilgi bankası DNA, vücuttaki hücrelerin yapıları ve ihtiyaçları hakkındaki bilgileri içerir. Bedenimizin eksiksiz bir plan ve projesi her hücremizin çekirdeğinde bulunan DNA’larımızda kayıtlıdır.
Vücudumuzda sayıları 100 trilyona varan hücrelerimizin her birinin ortalama çapı milimetrenin yüzde biri kadardır. DNA da, hücrenin ortasındaki çekirdekte titizlikle korunur. Ne kadar küçük bir alandan söz edildiği kuşkusuz çok açıktır. DNA, Allah’ın mucizevi yaratma sanatının en önemli kanıtlarındandır.
İnsanın tek bir DNA molekülünde bir milyon ansiklopedi sayfasını ya da yaklaşık 1000 kitabı dolduracak bilgi bulunur. 1.000.000 ansiklopedi sayfası ya da 1000 kitap. Bu, hafife alınacak gibi bir sayı değildir. Her bir hücremizin çekirdeğinde, vücudumuzun işlevlerini denetlemeye yarayan bir milyon sayfalık bir ansiklopedideki bilgiye denk miktarda bilgi kodludur.
Mikroskobik hücrenin içinde, çok daha küçük olan çekirdekte bulunan bir molekülde, milyonlarca bilgi içeren dev bir bilgi deposu DNA’daki bilginin kitap haline getirildiğini varsayalım. Üst üste koyduğumuzda bu kitapların yüksekliği 70 metreyi bulacaktır. Ya da DNA’daki bilgileri kağıt üzerine yazılı hale getirirsek, kağıtların uzunluğu Kuzey Kutbu’ndan Ekvator’a kadar uzanacaktır.
Çapı milimetrenin milyarda biri büyüklüğünde bir molekülün böyle muazzam bir bilgi içermesi ve bir canlının tüm yaşamsal fonksiyonlarının bu bilgiyle sürdürülmesi Allah’ın sonsuz ilminin kanıtlarındandır. Kaldı ki burada yalnızca DNA’dan söz ettim. Allah’ın evrende ve canlılardaki yaratması kusursuzdur ve O’nun koyup kontrol ettiği belli bir ölçü iledir.
... Allah, herşey için bir ölçü kılmıştır. (Talak Suresi, 3)