Halatı çektikçe

Elleri acıyordu

Dayanamadı.

Battı gemi…


Sen yuttu açılan her delikte

Sen yuttu her yudumunda

Boğazında kaldı

Büyük lokma yedi

Bilemezdi

Haram sevda yediğini aslında

 

Hoş gör beni gittim senden

Harama el uzatmam ben

Hep geliyordum ya

Gelemedim,

Bu sefer gitmek istedim senden

O bile muhteşemdi

Senden gitmek bile
İlk günkü gibi

Aklımı başımdan alıyordu

En son da

Kalbini benden

 

Gidişim tam bir gidişti

Dönüş param yoktu cebimde
Pasoda kabul görmüyordu

Tarihi geçmiş bir aşk’ın
Zararlarını yaşıyordum
Artık gitmek

Boynumun borcu(o)ydu

Sevdamı haramdan kurtarır sanmıştım

Bu gidiş

 

Gitmek farz kılınmıştı

Kavuşmak adına
Sen ibadet eder gibiydin

Bazen af diliyordun

Masum sözlerinle

Beş vakitte de gidip gidip geliyordun

Yasaklara uymuyor
Ve beni işliyordun acısına

 

Oysa ben günahkâr bir âşıktım

Kıyamet gününü bekler gibi

Her akşam vakti,
Farz kılmıştım seni kendime

Koptu işte

Bendeki kıyamet-i sen

Akşam akşam yüreğimden

 

Korktu sonra kadın

İrkildi.

Karanlıktı.

Görecek hiçbir şeyi yoktu.

Ve

Bilemezdi

Haram sevda yediğini.

 

Bilemezdi kopacak olan

Kıyamet-i seni

Vaktini

 

Ve gitti kadın

Haram sevdayı yemeden

Vazgeçmeden

Gitti.

Yoktu artık

Koptu kıyamet-i sen

Ve öldü kadın.

Öldü…

 

Cenaze namazı, sana müteakip
Sen kalbinde kılınacaktı

 

Adı olmayan aşkın

Artık cenazesi vardı

Kimsenin bilmediği, duymadığı

Sahipsiz bir aşk cenazesi
Bazılarının evlatlık edinmek istediği
Kimisinin de acıdığı
Lakin

Bir dua gibi

Ayrılığın üzerine

“Ellerin oldu” diyeni dahi olmayan aşkın

Cenazesi vardı artık

 

S’ona yaklaşılmıştı

S’onsuzluğa…

 

Sensizliğin en dibindeyken

Bir sen atacak yoktu üzerime
Tabutun üstündeki toprak niyetine

 

Ölümüm senin üzerinden oldu

Anlaşılsın diye

Seni giydirmişlerdi bana

Kefen niyetine

 

Sonra daha da karanlık oldu

Kapkaranlık

Kadın daha da korktu

Korktuğu başına gelmişti

Mezarın başındaydı korktuğu

Yeşil gözlü adam ordaydı

 

Beni sordu?

Gitti dedim.

Nereye dedi?

Uzaklarda dedim.

Neden dedi bana

Bilmiyorum dedim.

Sonra topladı cesaretini kadın

Haykırmak istedi

Sen dibindeki, sen kuyusunda

Boğulmak üzereyken

Birleştirdi o harfleri

“UNUTTU!” dedi…

 

Ve korktu yeşil gözlü adam

Çok korktu.

İnandı kadına,

Bir çırpıda.

Bir ziyaretçi misali

Okudu duasını ve gitti.

 

Güle güle

Hiç konuşmamak üzere
Hoşça kal! Dedi.

 

Yine yoksun’um dedi kadın

Yine yoksun’um dedi ve sustu.

( Kıyamet-i Sen başlıklı yazı G ö k ç é ! tarafından 27.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu