“ ASLAN-KURT-TİLKİ-1 ”( GÖZLERİM KIZARMIŞ MI?) 

Vaktiyle kral aslan, kurt ve tilki peş peşe,
Yürürken acıkırlar, hüzne dönüşür neşe.

Tilki, yaklaşıp kurda şöyle diyor usulca;
“- Arz etseniz aslana, yemek yedirse bolca.

Siz onun yardımcısı, yaveri olursunuz,
Bu işin çözümünü yine siz bulursunuz…”

Kurt aslana giderek; “- Hünkârım biraz dursak;
Bir hayli yoruldunuz, izninizle kamp kursak.

Hem acıktı karnımız, bir şeyler yesek derim,
Bu durumu saygıyla, hürmetle arz ederim…”

Aslan; “- olur” der ama düşünmeye koyulur,
“- Acep bizler ne yersek bir güzelce doyulur?”

“- Bildiğiniz yer var mı, leziz yiyecek olan?
Hadi gidip oraya, öyle yapalım plan…”

Tilki söze atlayıp; “- evet sayın kralım;
Az ötede sazlık var, gidip tuzak kuralım.

Yaban atları gelir, birazdan su içmeye,
Siz önden buyurunuz, vakit olsun seçmeye…”

Varmışlar sazlıklara, aslan içeri dalmış,
Pusu kurup güzelce, pozisyonunu almış.

Kurda emir etmiş ki; “- kurt, kulak ver sözüme;
Gözlerim kızarmış mı? İyice bak gözüme…

 
Kabarmış mı yeleler, ok gibi mi kuyruğum?
Hele geç bak arkama, işte böyle buyruğum…”


Kurt bakmış; gözler kanlı, yeleler dik, kuyruk ok,
“- Aynen öyle kralım size başka mani yok…”


Kurt böyle söyleyince aslan yönü çevirmiş
Atlara hücum edip, birisini devirmiş.

Öldürmüş, parçalamış almış aslan payını
Ve gitmiş… Kurtla tilki, yemişler kalanını…

Ertesi gün, bu sefer kurtla tilki gezerken
Tilki demiş; “- sayın kurt; yine acıktım erken.

Aynı yere gidip de at tutalım, ne dersin?
Hazır aslan da yokken doya doya et yersin…”

“- Olur” demiş bizim kurt, aynı yerde durmuşlar,
Atlar gelecek diye yine pusu kurmuşlar…

Kurt demiş ki tilkiye;”- gözlerim kanlanmış mı?
Yelelerim, kuyruğum, nefesim hızlanmış mı?”


Tilki bakmış göz kısık yele, kuyruk pusulmuş,
Nefes almak ne âlâ, ta ciğerden susulmuş…

Tilki demiş; “- sayın kurt; durum böyle, böyleyken,
Bu şekilde atlara saldırmayın, öyleyken…”

“- Sus!” Demiş kurt hışımla, tilkiye kızaraktan;
“- Git, bozma moralimi, seyret beni uzaktan…”

Atlar gelmiş o ara, kurt derinden hırlamış,
Gergin yaydan boşalan ok misali fırlamış...

 
Bir patırtı, gürültü, atlar gitmiş oradan,
Tilki de çıkagelmiş çok geçmeden aradan.

Bakmış, yatar yerde kurt, iki seksen uzanmış,
Son anları yaşıyor, belli; atlar kazanmış.

Bakmış şöyle gözlere, kan çanağı olmuşlar,
Çene, tüyler dağılmış, sanki tavuk yolmuşlar.

Bakmış kuyruk havada, can çıkıyor arkadan,
“- İşte” demiş “- sayın kurt; böyle idi dün aslan…”

“Ama önce böyleydi, sen sonradan olmuşsun,
Erken girdin havaya, ecelini bulmuşsun…”


İşte dostlar; bu kıssa sona erdi böylece,
Size kaldı hissesi, az düşünün öylece…


Herkes bilsin haddini, dolduruşa gelmesin,
Şaşkın kurdun misâli, tekme yiyip, ölmesin…


Aslan, kurt ve tilkinin hikâyesi sürecek,
Takip eden dostlarım, daha neler görecek…

Kadir Çetin 26.05.08 Nazilli

 

( “ Aslan-kurt-tilki-1 ”( Gözlerim Kızarmış Mı?) başlıklı yazı meftun tarafından 5.04.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu