Her Nemrut’un karşısında bir İbrahim vardır. Dün böyleydi bugün de böyle yarın da böyle olacak. Ve hak tecelli edecek insanların kalbinde… Ve İbrahimi olan galip gelecek bu savaşta. Nemrudi olan yerle yeksan olacak ahirde.
Belki de bir sivrisinek bunu başaracak, ilahlık taslarken koskoca Nemrut toslayacak hakkın duvarına! Tarumar olacak bir minnacık sivrisineğin hışmıyla! Ah boş ve taş kafa Nemrut, seni halk eden, seni hak ile yeksan edemez mi sandın? Bütün kâinatı yaratan ve ona nizam veren seni hizaya çekemez mi sandın?
“Bütün dünya benimdir!” diyen, hani Nemrut? Çıkarmaz mısın dersini bu kıssada? Bir sivrisineğe karşı dahi kendini koruyamayan zat, ilahlık taslarken kafasını duvarlara toslaya toslaya tonlarca ateşle cehennemi boylarken kendine hiç hisse almaz mısın?
Ah İbrahim, içimizdeki putları kırmak için ne yapmalıyız bugün? Kul olduğumuz, köle olduğumuz, bağımlı olduğumuz, tiryakisi olduğumuz o kadar farklı şey var ki hangi birinden elimizi eteğimizi çekelim de sonsuz huzuru bulalım? Ah İbrahim, Nemrutlar eksik olmaz kıyamete değin! Her toplum kendi Nemrut’unu ortaya çıkartır ve İbrahim’ini arar sonra!
Asıl mücadele kişinin kendi kendine verdiği mücadeledir bu davada. İçten içe yaptığı savaştır, batında gizli olan mücadeledir. İçimizdeki Nemrut’un ve içimizdeki İbrahim’in kavgası… Siz hangisini tutuyorsanız o galip gelecektir. Seçim sizin. Bir masal gibi iyiler ve kötüler saf saf durmuş içinizde, hangisine marş marş diyeceksiniz, hangisini yöneteceksiniz ve ahirde hangisi kazanacak; iyiler mi kötüler mi? Hak mı batıl mı?
Bir gaza dönüşünde Resulullah Efendimiz mealen "Küçük cihattan döndük, şimdi sıra büyük cihatta" dedi. Bunun üzerine Ashabı Kiram, "Büyük cihat nedir ya Resulullah?" diye sordular; O da, "Nefis ile olan cihattır” cevabını verdi. (Deylemi) Evet savaşınız başlasın lütfen! Bu düşman içinizdeki menfi her türlü his ve fikirdir. Bu savaş bırakamadığınız kötü alışkanlıklardır. Bu savaş kendiniz aramanız ve bulmanız için vermeniz gereken savaştır.
O kadar şeyin kölesi olmuşuz ki aslında kölesi olduğumuz şeyin kendisine dahi faydası yok. Arayıştayız lakin bu arayış bizi ilahi olana mutlak olana götürmüyor. Yahut ayaklarımız o yöne dönüyor ama biz bir türlü anlamak istemiyoruz. Bir türlü kalben teslim olamıyoruz, beynen intisap edemiyoruz hakka. Resmen cinayet işliyoruz kendi hesabımıza, defterimizi dürüyoruz bilmeden.
ibrâhîm
içimdeki putları devir
elindeki baltayla
kırılan putların yerine
yenilerini koyan kim
güneş buzdan evimi yıktı
koca buzlar düştü
putların boyunları kırıldı
ibrâhîm
güneşi evime sokan kim
asma bahçelerinde dolaşan güzelleri
buhtunnasır put yaptı
ben ki zamansız bahçeleri kucakladım
güzeller bende kaldı
ibrâhîm
gönlümü put sanıp da kıran kim
Ah İbrahim, Nemrut olmak çok kolay biliyor musun bugün! Bir elbise, bir üniforma, bir koltuk, bir para bir güç bir bilmem ne? Oysa bunları bir kalemde silip atabilecek İbrahim Ethemler lazım ülkemize… Hiçbir dünyevi çıkar ilişkisi olmayan ve böyle bir dünyevi yükü çekmeyen insanlar lazım. Benim katım yatım demeyen, benim makamım mevkiim demeyen benim param pulum demeyen insanlar. Bakın etrafınıza, görürseniz beyan edin lütfen.
İçinde Allah aşkı ve vatan millet aşkı olana selam olsun.
Dünyevi her şeyi bir kalemde silene selam olsun.
İbrahimi olana selam olsun.
Nemrut olana yazık olsun.