Bir düş gördüm ayakta arşa çıktı elemim
Sanki siyah çalmışlar yanar durur alemim
Bunu yazmak istedim isyan etti kalemim
Taşırken yemin içtik lakin sonra unuttuk.
İlkbahar, yaz, sonbahar, kışı ileri attık
Uzatıp ayakları emin edayla yattık
Örtülen ak yorganı bitli diyerek sattık
Yakıp yıkılır her yan bak şimdi hapı yuttuk.
Mefkure bitiverdi basit şeyler bilindi
Yakaladık suçluyu hata tümden dilindi
Çin seddinin hayali zihinlerden silindi
Halbuki milyonların beklediği umuttuk.
İlmiyle rehber olan Ceddinden vaz geçtiler
Ukbaya lider diye yabancıyı seçtiler
Tarihle bağımızı bir orakla biçtiler
Koca kara çadırla tüm dünyaya konuttuk.
Etekle bu sakala neden niçin takıldık?
Herkes aya giderken kıyafete çakıldık
Uyanalım dedikçe itilerek kakıldık
Yanlış resme küserek bir köşede somurttuk.
Duy beni aziz Millet kavgalar çare değil
Yenip yutulmak için istenen pare değil
Sahte gülen dostlarda muhabbet yare değil
Görülene susarak gerçek halkı uyuttuk.
“Kimse güzel yoğurdun yere dökerek sermez”
Bostanını ekmeden sebzeyle meyve dermez
Gaflet sona giderse nedamet fayda vermez
Bizler Çanakkalede önemli bir Uhuttuk.
Akifimiz başına Kâbe dikti taş diye
Sarıkamış dağları ağlıyor üst baş diye
Karadeniz figanda Asker suda yaş diye
Sana beyt ul mamur var batına onu tuttuk.
11.04.2012
Ahmet Çelik
Ceyhan