Gel; yağmur ile, rüzgâr ile gel
Bir şafak sökümünde, bir gurup
vaktinde gel
Gözlerinde sevinç ile, dudağında
umut ile gel
Saçlarında bahar kokusu, yanağında
bir gül ile gel…
Gel; ister Kaf Dağı’ndan, ister
Fizan’dan gel
Bir vuslat muştusuyla, bir barış huzuruyla
gel
Anka’nın hayaliyle, kumrunun
mahzunluğuyla gel
Kulağında ilahi melodi, dilinde Hakk
türküsü ile gel…
Gel; ümit ile, diriliş ile gel
Bir sabah vaktinde, bir bülbül
sesiyle gel
Bir elinde ay, bir elinde güneş ile
gel
Yüzündeki nur ile, sözündeki sürur
ile gel…
Gel; kardeşlik ile, birlik ile gel
Bir Şubat gününde, cemreler
düştüğünde gel
Bir yanında Mekke, bir yanında
Medine ile gel
Karanlıklar bitsin diye; Sen gel,
Sen gel…
Mevlüt KARA
21 Nisan 2012
Nizip