Tüm
Türkiye de Kutlu Doğum nedeniyle Peygamber Efendimizi anma etkinlikleri
düzenlendi. Yozgat ve İlçelerinde de Kutlu Doğum Haftası bir çok
etkinlikle kutlanıp Peygamber Efendimizin o sıcak mesajları verildi..Onu
daha iyi anlayabilmemiz için konferanslar düzenlendi. Öyle zannediyorum
ki, onun insanlık dolu mesajlarını anlamaya, düşünmeye ve hayatımıza
uygulamaya çok ama çok ihtiyacımız var.
Yerköy
Müftülüğümüz İlköğretim Öğrencileri arası:” Peygamber Efendimize Mektup
“ konulu güzel bir yarışma düzenlemiş. Çocuklarımız ödüller almışlar. O
anlamlı ödüllerden birini de: Gülnihal ve Aydın Bora çiftinin kızları
Süeda Bora ( Benim de torunum) almış.. Elbette ki mutlu oldum, bu
minicik bedenin duygularını sizinle paylaşmak istedim.
*******************
Mekke’den doğan güneş aydınlattı dünyayı
Gönüllerin Sultanı sensin Ya Resulullah!
Kalbimize nakşettik yazıverdik sevdanı
Dertlerimin dermanı,sensin Ya Resulullah!
Sargın Ozan yastadır,bak sevdalandı sana
Anam, babam fedadır,canım kurban bu cana
Aramızdan seçildin,örnek oldun cihana
Gönüllerin Sultanı,sensin Ya Resulullah.
( Son şiirimdir)
(
“ Peygamber Efendimize Mektup” konulu yarışmada 3. olarak dereceye
giren ve müftülükçe ödüle layık görülen torunum Süeda Bora’nın anlamlı
bu güzel mektubunu yayınlayarak, kutluyor, güzel kızımın gözlerinden
öpüyor ve ona ömür buyu başarılar diliyorum.)
*****************
NUR YÜZLÜ, GÜL KOKULU
SEVGİLİ PEYGAMBERİM
“
Sana asırlar sonra ki ümmetinden sesleniyorum. Eminim beni duyuyor,
görüyor ve hissediyorsun. Ben de seni görmeyi çok ama çok isterdim.
Ancak
rüyalarım dışında Seni göremeyeceğimi biliyorum. Senin o nurlu yüzünü
bir kerecik görmek için her şeyi verirdim. Sevgili Peygamberim, Senin
doğup, büyüdüğün, ayak bastığın yerlere gitmeyi o kadar çok isterdim ki,
anlatamam.
Ancak
ailem daha küçük olduğumu, orada sıcağa dayanamayacağımı söylüyor. Ama
ben öyle düşünmüyorum. Sıcak veya soğuk ne olursa olsun yeter ki Seni
ziyaret edeyim, Senin kokunu alayım. Annem, Medine ‘de her yere Senin
kokunun sindiğini söylemişti. Uhud Savaşı’nda yaralandığında akan kanlar
Seni dermansız bırakmış.
Hz.
Ebu Bekir Seni Uhud Dağı’nın küçük bir mağarasına götürmüş. İşte o
mağara asırlar sonra olmasına rağmen hala Sen kokuyormuş. Keşke ben de
annem gibi o kokuyu duyabilsem… Keşke o savaşta Senin yanında
olabilseydim… Keşke ben de yaralarını sarabilseydim…
Ama
şimdi Sen yoksun Efendim. Sen zalimlerle canın pahasına mücadele
etmiştin. Hiç bir zorluk seni yıldırmamıştı. Ama şimdi Efendim, zalimler
milyonlarca Müslüman’ın canına kıyıyor. Binlerce çocuk yetim kalıyor.
Biliyorum
ki şimdi Sen olsaydın o yetimlerin yine başını okşar, himayene alırdın.
Şimdi ki Müslümanlar gibi bu katliamlara göz yummazdın. Ama Sen yoksun
her yer kan revan içinde Efendim. Sen yokken insanlar çok acımasız oldu.
Senin bize öğrettiğin şeylerden çok uzaklaştık.
Mesela
Sen fakirlere hep yardım ederdin. Senden isteyene asla hayır demezdin.
Annem anlatmıştı. Bir gün kapına iki dilenci gelmiş. Sen de evde hiçbir
şey olmadığını bildiğin halde Hz. Ayşe’ye eve bakmasını söylemişsin.
O’da sadece bir hurma bulup getirmiş. Sen de o hurmayı ikiye bölüp
yarısını birine yarısını diğerine vermişsin. Ne kadar cömertmişsin
Efendim. Sen kendinden çok hep başkalarını düşündün.
Ama
şimdi insanlar sadece kendini düşünür oldu. Sen bize hep doğruları
öğrettin Efendim. Senin kadar olamasak da yardım etmeyi, paylaşmayı,
insanlara iyi davranmayı, hep gülümsemeyi Senden öğrendik.
İnşallah
cennete girip de Seni görebilirim. Ama biliyorum ki çok çabalayıp Sana
layık olmam gerekiyor. Senin gibi olmaya çalışacağım Efendim, Sana söz
veriyorum.
Sevgili
Peygamberim biliyor musun benim en sevdiğim çiçek gül. Çünkü Sen gül
kokulusun. Gül deyince aklıma hep Sen gelirsin. Ya Rasulallah Allah Seni
iyiki yaratmış, iyi ki bize peygamber olarak göndermiş.
Sana
daha çok şey yazmak isterdim ama kelimeler de yetmez ki... Sana
duygularımı anlatmaya. Allah’a her gün dua ediyorum. Seni rüyamda
görebilmek ve Cennette Sana komşu olabilmek için. İnşallah Rabbim
dualarımı kabul eder, Efendim.
Seni çok ama çok seviyorum Ey Allah’ın Resulü!”
Süeda BORA / Yerköy
****************************
Fotoğraf: Rana Süeda BORA
Muhammed Emin BORA