Bağışlayıcı olmak üstün bir ahlak özelliği. Kötülük karşısında öfkeyi yenerek sabır göstermek, intikam duygusuna kapılmadan kötülük yapan kişiyi affetmek samimi insanlara has bir özellik. İnsan bu davranışı ile Allah’ın hoşnutluğunu ve sevgisini kazanır. İnanan insanlar affedici, merhametli, hoşgörülüdürler. Kur’an’da haber verildiği gibi onlar, “…bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar (daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir…” (Al-i İmran Suresi, 134) 

Hatasızlık arayışı içinde olmak hatadır; her insan hata yapabilir, günah işleyebilir. Kur’an ayetlerinde Allah’ın kutlu peygamberlerinin yaptıkları hatalar anlatılır. Allah, kazandıkları dolayısıyla insanları azapla yakalayacak olsaydı, yeryüzünde hiçbir canlının kalmayacağını haber verir. O halde hiç kimse kusursuzluk iddiasında bulunmamalı, kendini hata yapmaktan müstağni görmemeli. 

Bilimsel araştırmalar, yaşadıkları olumsuzlukları fark eden insanların, bozulan ilişkilerini düzeltmek için affetmeye karar verdiklerini ortaya çıkarmıştır. İnsanların, yaşamlarını öfkeyle geçirmek istemedikleri ve bağışlamayı seçtikleri belirtilmektedir. Diğer yandan bir başka araştırma sonucu, dindar insanlarda depresyon, stres ve akıl hastalıklarının daha az olduğunu kanıtlamıştır. Bilim adamları, bu durumu dinlerin ‘affetme’ye yönlendirmesine bağlamaktadırlar:

“Dinler, insanlara diğer kişileri affetmeyi öğütler. Bu yüzden dini inancı olanlar, sorunlarını içlerinde biriktirmez ve hayatla daha kolay başa çıkar. Bu da depresyon ve stres gibi rahatsızlıklarla daha az karşılaşmalarını sağlar.” 

Kötülüklere iyilikle cevap vererek affeden kişi, hem kendisi hem de çevresi için huzur dolu bir hayata vesile olur. Kuşkusuz bu kin, nefret, düşmanlık ve intikam duygularının hâkim olduğu zor bir hayatla asla kıyaslanamaz. İlk an öfke hissetse de ardından öfkesini yenerek ve sabrederek gösterdiği güzel ahlâk insanı sevgi, saygı, dostluk içinde huzurlu bir hayata kavuşturur. 

Şöyle buyurur Allah: “İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir. Buna da, sabredenlerden başkası kavuşturulamaz. Ve buna, büyük bir pay sahibi olanlardan başkası da kavuşturulamaz.” (Fussilet Suresi, 34-35) 

Ve hatta bağışlayıcı olmamızı, Kendisinin bizi bağışlamasını sevip sevmediğimizi sorar. O halde bağışlayalım ki bağışlanalım.

Bir hayrı açıklar ya da gizli tutarsanız veya bir kötülüğü bağışlarsanız, şüphesiz Allah, affedicidir, güç yetirendir. (Nisa Suresi, 149)

Fuat Türker
( Bağışlayalım… başlıklı yazı fuatturker tarafından 29.04.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu