Hamdolsun mevlaya, hamdolsun dostlar
Şükredecek hem de, nelerimiz var.
Başta cennet gibi vatanımız var.
Oysa esaret altında ne insanlar var.
Rengini şehit kanlarından almış al bayrağımız var
Bayrağı çiğnenmiş ne milletler var.
En son din İslam, Kuran’ımız var.
Ne batıl inançta kavim millet var.
Son elçi Âlemlere rahmet Mustafa'mız var
İnim inim inleten ne liderler var
Elimiz var, ayağımız var çok şükür tutuyor,
Ama hiç mi hiç tutamayan var.
Gözün görüyor az da olsa... Yetmez mi?
Ama gözü olmayanlar var.
Bir de
Başkasın malında gözü olanlar var.
Sırma saçlarıma ak düşmüş... Düşsün
Saçı olmayan niceleri var.
Midem
Kalbim
Böbreklerim ağrıyor
Birer birer bunları kaybedenler var.
Nefesim daralıyor biraz yokuş çıkınca
Ama yataklarda nefes veremeyen var.
Şikâyet ederiz zaman zaman, kızımızdan, oğlumuzdan,
Evlat hasretiyle yanan nice dullar var.
Yemek sıcak değil tadı yok, tuzu yok
Tuzsuz soğuk aşa hasret kalanlar da var.
Gar dolap dolmuş hem tıka basa
Müstamel bir hırkayı alamayan var.
Bu kanepe, şu koltuk ,bak modası geçmiş
Modası geçenleri bulamayan var.
Kuş tüyü yastık, bilmem ne marka yatak
Kuru sedire yatıp uyananlar var.
Modelinden düştü arabam ah ne yapsam
Onun hayalini bile kuramayan var.
Hangisini söylesem dile getirsem
Dillere düşmeyen ne nimetler var.
Sözüm size şimdi,
Ey varlık içinde yüzüp yok yaşayanlar
Bakın görün şükredecek daha neler var.