Hayatımda  bizzat yaşadığım unutamadığım  bir mucizeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.


Eşimle birlikte Güneydoğu Anadolu’da  bir ilimizde görev yapıyorduk. İkinci çocuğum olan oğluma hamileydim. O zaman  hiçbir konfora  haiz olmayan bir arabamız vardı. Eşimin resmi aracı  olduğu için genelde  okula gidip gelirken ben kullanıyordum.


Yaz mevsiminin en sıcak günleriydi. Aynı zamanda bulunduğumuz yerde de çöl sıcaklarını yaşıyorduk.


Hamileliğin ikinci ayıydı. Bunun bir macera olduğunu bile bile tatile çıkmak için İzmir'e kadar arabamızla gitmeye karar vermiştik.


Hem de riskli bir macera. Yol çok uzundu. Arabamız konforlu ve yeni değildi. En önemlisi de,hamileliğin ilk aylarında bu kadar uzak yere seyahat etmek tehlikeliydi. Gençlik bu, hiçbir şeyi gözümüz görmedi.


Bebeğimiz olacağını annemden gizlemek zorundaydım. Duyduğu anda mutlaka çok sevinecek ama yola çıkmamıza engel olacaktı.


Ne ise yola koyulduk.Yolda az buz değil ki.. Uzadıkça uzuyordu yollar. Nihayet Salihli ovasına vardığımızda, incir ağaçlarının, üzüm bağlarının arasından geçiyorduk. Aşeriyordum besbelli. İnanılmaz derecede canım çekiyordu.


Usulca eşime dokunup durmasını  istiyordum. Üzüm salkımları ballı incirler gözümde tütmeye başlamıştı. Bu önüne geçilmez bir istekti.Anlatılacak gibi değil. Annem duymasın diye de konuşamıyordum. Eşime yaptığım işaretlerin hepsi de yanıtsız kalıyordu.


Artık ümidimi kesmiştim. Çünkü ovadan çıkmak üzereydik ki. İşte tam bu sırada acayip bir patlama oldu. Araba zınk diye durdu. Hem de nerede biliyor musunuz. Üzüm bağının kenarında incir ağacının dibinde.


Lastik patlamıştı. Ben hemen arabadan bir fırladım, hiç arkama bakmadan. Kendimi bağın ortasında buldum. Yüce Rabbim ne büyüksün deyip yemeye başladım.


Aslında basit bir lastik patlaması olayı gibi görünse de. Benim için ömrümde unutamayacağım bir mucizeydi. Allah içimizde gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilir. Kuran-ı Kerim'in başta Bakara Suresi olmak üzere bir çok ayetlerinde bu cümle yazılıdır.


Yıllar geçti ama hala aklıma geldikçe yüreğim aynı heyecanla çarpar. Meğer eşimin ses çıkarmamasının sebebi de yüksek banket olduğu için duramıyormuş. Annem in haberi olmasın diye de açıklama yapamıyormuş.


İşte böyle sayın okurlarım. Mutlaka sizlerin hayatında da böyle mucizeler olmuştur.Hepinize selam sevgi saygılarımı iletiyorum. Sağlıkla ve mutlu kalın.


Ülkü Ahıska. 3.Mayıs.2012

 

( Üzüm Ve İncirlerin Mucizesi başlıklı yazı Ülkü AHISKA tarafından 3.05.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu