Durdum durdum, tam soracak vakti buldum. Sahi saat kaç oldu?
Akşam yatması dert, sabah kalkması.. Gerçi benim sabahlarım öğleni buluyor da, mesele bu değil. Güneş'in doğuşuyla kapattıysanız gözlerinizi.. Ondan sonrada adımız "Çok uyuyor"a çıkar. Bir sor bakalım " Gece beşik mi salladın." diye di mi.. Nerdeee.. İşleri güçleri laf çarpıtmak kendilerine bakmadan. Ben bir kere sabah namazımı kıldım da uyudum, ya sen? Sen alnını secdeye götürmekten acizken! 
Ayrıca kaç kere günün geceden sıyrıldığı anı izledin, kuş cıvıltısı seslerinin eşliğinde? Kaç kere sabah ezanının o müthiş ahengine ortak  oldun, mahallede gördüğün her anda korkup kaçtığın köpeklerin ulumasıyla birlikte? 
Saat 09:00 olmuş, bana göre sabahın körü. Zebellah gibi dikilmiş karşımda :
" Senin saatin kaç olduğundan haberin var mı!?!
O arada gözün saati arıyordur, zaten üzerinde bir mahurluk. Tabi ya gece tik-taklarından rahatsızlık duyduğun ve ilhamlarını kaçırdığını düşündüğünden diğer odaya götürdüğün aklına gelir.
"Yooo.."
"Üsküdar'da sabah oldu!"
Ne ara Üsküdar'a gittin de, sabah olduğunu bildin." demezler mi adama.
İki gıdımlık uykumuz var şunun şurasında, onu bile doyasıya alamıyoruz. Gel de kızma.
Şeytan diyor, ver alayına uyku ilacını, görsünler Hanya'yı Konya'yı. Bak bir daha laf söz edebiliyorlar mı.
Eyvah! Şeytan dedim. Beni de kendilerine benzetecekler bu gidişle. Euzu beslemelemi çekeyim şöyle içten, benden uzak dursun. Aman aman! Onu bunu boşver de şu soru hoşuma gitti, bir de ben sorayım şimdi:
" Saat kaç oldu?"
Ohh.. İçime bir ferahlık geldi ki sorma gitsin.. Uykumu da alamadım ya, dur bakalım. Ha aklıma gelmişken yazasım da geldi.
Geçenlerde sınavım var, sabahın bir vaktinde uyanmışım şu kaba tabirle: "Karga......" ile başlayan söz misali. Uyuyoruz dediysek, zamanı geldiğinde erken kalkmasını da biliyoruz yani.
Durakta otobüs bekliyorum. Koştur koştur bir kız geliyor ki tam geliyor. Sabahın o vaktinde üşenmemiş süslenmiş, makyajını da yapmış. Nefes nefese sordu :
"Saatiniz kaç?"
"07:10"
İnsan öncesinde bir "Günaydın" der di mi, sanki kanka olucaz.
"Otobüs kaçta kalkıyor acaba?"
"07:20'de"
"Daha çok varmış ya, keşke koşmasaydım. Saçlarımda bozuldu. Off.."
Otobüs durağının camından kendisine bakarken söylüyor tabi bunları yine kendisine.
"Ne kadar dakika kaldı ? "
Ahbabınım sanki, işi düşünce bana soruyor. Halbuki kafasını az daha çevirse görecek iniş-kalkış saatlerinin yazığı hat panosunu.
"Tühh ya, saatim durmuş. Şoför de geliyor zaten, kalkar bir iki dakiya."
Bu vak'ayı böyle atlattık atlatmasına ya, şu saatin önemini daha bir anladım. Hele de sınava girecekseniz ve cep telefonu yasaksa. Yanımdaki bankta oturan bayana sordum ben de :
"Saatinizi öğrenebilir miyim?
Ya hu bir "Günaydın" bile demedim ya, aferin bana! Ama heyecandandır, heyecandan. Yoksa sonunda tebessümle birlikte teşekkürümü ettim. Bir nevi telafisi oldu. Olmuştur sanırım. Yani bana kalsa olurdu.
Bir de şunu öğrendim ki bunların haricinde. Saat, hiç tanımadığınız insanlar arasında diyaloğu arttırıyor. Ayaküstü bir bakmışsınız " Saatiniz var mı? " sorusunun cevabının ardından koyu bir muhabbete dalmışsınız.
"Bu hükümette iyi gene tozuttu artık. Ülkemizin gelecekteki hali beni çok endişelendiriyor. Atatürk olsa idi böyle olmazdı."
"Ne varmış ki hükümette. Gayet de güzel yönetiyorlar. Eskiden daha kötüymüş. Bence bu iktidar gelmiş geçmişlerin en iyisi"
Tabi herkesi kendin gibi sanırsan olacağı bu. İçimden neler saydırıyorum da, neyse. O değil, kafama birşey "DANK!" ediyor, herşeyi ulu orta herkesle konuşmamak gibi.
Çoğunluğun o tarafta olduğu bir kesim için ileri geri söz edebileceğini mi sandın sen hem. %50. Her iki kişiden biri. E karşı taraftaki bensem, diğerinin de kısmen rengi belli.. 
Her neyse, konu sapmasın şimdi. Sahi neydi?
" Saat kaç oldu? "
** * *
Sevinçli
 
 
 
 
 
 
( Saat Kaç Oldu başlıklı yazı Sevinç A. K. tarafından 17.05.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu