Online Üye
Online Ziyaretçi
Okullar, dershaneler, öğretmenler, öğrenciler diken üstünde. Kurumlarda bir gerginlik, bir tedirginlik had safhada. Eğitim öğretim yılının sonuna yaklaşmışken, önümüzde önemli sınavlar varken Milli Eğitim Camiası gergin, vatandaş tedirgin.
Yukarıda bir Milli Eğitim Bakanı, öğretmenle cebelleşen, öğretmeni dışlayan, aşağılayan, hor gören, rakip addeden!..
Öğrenci LYS’ye, SBS’ye girecek, son döneme gelmiş, gergin, kaygılı, sınav stresi altında; kendince çözüm arıyor. Rapor alıp okula gitmemenin yollarına başvuruyor ki son dönemde daha fazla test çözsün, daha fazla antrenman yapsın ve bu yarışta bir adım önde olabilsin.
Son üç yıldır uygulanan veli dilekçesiyle 45 gün devamsızlık hakkı bu yıl sayın bakan tarafından kaldırıldı. Gel gör ki sendikalara gönderilen ve basına sızdırılan ortaöğretim yönetmeliğinde gelecek yıl öğrenciye yine veli imzalı dilekçeyle 45 gün devamsızlık hakkı verilmesi gündemde.
Veli muvafakatıyla 45 gün devamsızlık hakkı verip öğrenciyi rahatlatmak varken buna engel olup çocuklar bizzat Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sahtekarlık yapmaya itiliyor; öğrenciler sahte rapor peşinde koşuyor.
Şimdi ciddi bir soru: “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?” Dalga mı geçiyorsunuz? Bu ne Ali kıran baş kesen havalarıdır? Amacınız nedir? Veliyi, öğrenciyi, öğretmeni gerip, strese sokup sizden nefret etmelerini sağlamak mı?
Okullarda, dershanelerde müfettişler dolaşıyor, cadı avına çıkmış gibi okulu kıran öğrenci arıyor. Bakanlık işi gücü bıraktı, çoluk çocuğun peşine düştü. Yazıktır, ayıptır, böyle süfli işlerle uğraşacak kadar basitleşti mi koca Milli Eğitim?
Hani dev projeler, hani eğitimdeki hamleler? Neden bir anda gündem saptırıldı?
Öğretmeni aşağılayan, iş yapmayan insan olarak topluma lanse eden bir Milli Eğitim bakanı nasıl olabilir? Öğretmenine sahip çıkması gerekirken onu dışlayan, karşısına alan bir bakan…
Öğretmeninin 1 Eylül’den itibaren iş başı yapıp eğitim öğretim hazırlığında olduğunu, seminerlere katıldığını; okulların kapanmasıyla birlikte 1 Temmuz’a kadar yine üç haftalık seminer ve eğitim çalışmaları yaptığından habersiz olup bundan sonra böyle bir çalışma yapacaklar diye yeni bir iş yaptığını sanan ve Amerika’yı her yıl yeniden keşfe çıkan bir bakanlık…
5 yaşındaki çocuğu okula başlatmakta ısrarcı ve inatçı, sınava hazırlanan öğrenciyi son zamanlarında okula bağlamakta direnen bir sistem; veliyi ve öğrenciyi karşısına almakla yetinmeyip bir de öğretmenini karşısına alma gayreti içinde…
“Zorlaştırmayın, kolaylaştırın.” sözü size çok uzak galiba. Yakınlaşın efendim, yakınlaşın… Halka, öğrenciye, öğretmene yakınlaşın. “Zorlaştırmayın, kolaylaştırın.” . İnsanları germeyin, toplumu germeyin. Bu gerilen halk zamanı gelince öyle bir fırlatır ki okunu…