Çalan telefonun sesiyle gözünü açtı. Yine işe gitme vakti gelmişti. Bunu anlayınca bütün hevesi kaçtı. İstemeye istemeye kalktı. İlk defa evli olmak istedi ya da evde biri olsa diye düşündü. Sevmediğin anlaşamadığın biriyle bir ömür geçirmek zor bir durumdu. Söylene söylene kalktı giyinmeye başladı. Kahvaltı yapmamaya karar verdi. Yoldan bir şeyler alır dairede atıştırırdı. Yolda resmen uyuyarak gitti. Servise geldiğinde yine arkadaşlarının alaycı bakışları ve sataşmaları arasında servisteki yerine oturup kafasını cama dayayıp uyuklamaya başladı. 
Daireye geldiği zaman biraz uykusu açılmıştı. Çaycıya “Büyük bir çay“ diye seslendi. Masasına oturup kahvaltısını yapmaya başladı. Çayı beklerken müdürün sekreteri geldi ve “Müdür bey seni çağırıyor“ dedi. Ellerini havaya kaldırıp “Bu adamda kesin kahvaltı yapan insanlara karşı bir garez var“ diye söylendi. Sekretere “Sen git geliyorum“ dedi. Sekreter kaşlarını çatarak “Bekletme sonra bana laf sayıyor“ dedi. 
Her ne kadar müdür sekreteri olsa da Fatoş iyi kızdı. Yine kıyamadı “Gidip ne istiyor bir bakayım kıza laf saymasın“ dedi. Aynanın önünde kıyafetini düzeltip müdürün kapısını çaldı. Çalarken de “Kimbilir ne angarya isteyecek“ diye düşündü. İçeri girince müdürün karşısında oturan çok güzel bir kız gördü. Ha dedi işte tahmin ettiğim gibi bunu gezdir dolaştır diyecek yine diye düşündü. 
Müdür “Fatoş hanım yeni başlayacak. İçimizde en tecrübeli elemanlardan biri sen olduğun için Fatoş’a şirkete alışmasında senin yardımcı olmanı isteyecektim.” der demez “Tabi müdür bey ne demek yardımcı olurum arkadaşa“ dedi gülerek.
Dışarı çıkınca kızın yüzüne gülerek “Ben Ahmet memnun oldum. Seni bir an bizim müdürün angaryalarından biri zannettim. Onun için güldüm“ dedi. Kız “Sana eziyet olmam inşallah“ dedi. Yok canım bu yoldan hepimiz geçtik. Yardımcı olmayı severim. Bir kapıyı açtı tam karşıdaki masayı göstererek “Burası senin masan. Önce otur bir masanla tanış bakalım birbirinizi sevecek misiniz“ dedi gülümseyerek. Kızın yerleşmesini izlerken “Ne kadar ürkek ve çekingen“ diye düşündü. Sonra kendi işe başlaması geldi aklına yine kendi kendine gülümserken kızın ona baktığını fark etti.
“Şimdi içinden düşüneceksin bu adam deli mi kendi kendine gülüyor diye“ 
Fatoş ona bakarak “Yok canım“ diye gülümsedi. Ahmet açıklama ihtiyacı hissetti. “Seni öyle görünce kendi işe başlamam geldi. Ondan“ dedi. Gülüştüler ve şirketi gezmeye başladılar. Ahmet herkesle tanıştırıyordu. Fatoş’un yabancılık çekmemesi için elinden geleni yapıyordu. 
Mesainin bitmesiyle beraber tekrar kendi hayatına dönüyordu. Serviste gününün nasıl geçirdiğini düşünüyordu. Sabah müdüre kızması arkasında Fatoş’la tanışması bugünün değişik geçmesine sebep olmuştu en azından değişik bir şeyler yaşamıştı. Şimdi eve gidecek yine televizyonu ve lahmacunlarıyla baş başa kalacaktı. 
( Aşk Zamanı başlıklı yazı Mehmet Ali tarafından 1.06.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu