Birçok insan Allah’ın sınırları içinde yaşamadığı, O’nun rızasını
gözetmediği halde "iyi bir insan" olduğunu, kimsenin kötülüğünü
istemediğini ve kötülük yapmadığını, bu nedenle de cennete gireceğini
düşünür. Bunlar kuşkusuz güzel ahlak özellikleridir ancak Kur’an’daki
gerçek iyilik kavramı yalnızca bu özelliklerle sınırlı değildir. İyilik,
zaman zaman ya da kişi istediğinde yapılan bir eylem değil, bir
ibadettir. Ve bu ibadet müminin tüm yaşamını kapsar.
Bu düşünce,
Kur’an ayetlerinden habersiz olmanın getirdiği cehalet nedeniyledir. Bu
çok yanlış bir din anlayışıdır; adeta Evanjeliklerin inancı gibidir.
Evanjelik inancına göre insan, her ne günah işlerse işlesin, Hz. İsa
(as) onun günahlarını aldığı için cennete gideceğini düşünür. Böyle
düşünen insanın, yapamayacağı hiçbir şey olmaz; her şey serbesttir. Oysa
zulüm yapan da iyilik yapan da karşılığını alır.
Rabb’imiz,
"takva sahiplerine vadedilen cennet; onun altından ırmaklar akar,
yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup-sakınanların (mutlu)
sonudur, inkar edenlerin sonu ise ateştir. (Ra’d Suresi, 35) ayeti ve
benzer onlarca Kur’an ayetinde, cennetini "takva sahibi" kulları için
hazırladığını haber verir.
Takva sahipleri; Allah’ın her an
kendisiyle birlikte olduğunun, her yaptığını ve aklından geçeni bile
bildiğinin şuuruyla yaşayan, Allah’a karşı büyük bir sevgi hisseden ve
O’ndan içi titreyerek derin bir saygıyla korkan insanlardır. Takva
sahibi insan, Kur’an ahlakına tam uyar, sevgi dolu olur, can yakmaz,
insanlara sevinç verir, gerçek iyilikte bulunur ve iyiliği
yaygınlaştırır. Allah birçok Kur’an ayetinde cennetini lütfedeceği takva
sahibi kullarının özelliklerini detaylı tarif eder. Bu özelliklerden
bazıları şöyledir:
İman edip salih amellerde bulunanlar. (Bakara Suresi, 25)
Allah’tan korkup sakınanlar. (Al-i İmran Suresi, 15)
Öfkelerini yenenler. (Al-i İmran Suresi, 134)
Yaptıkları (kötü şöylerde) bile bile ısrar etmeyenler. (Al-i İmran Suresi, 135)
Allah’a ve elçisine itaat edenler. (Nisa Suresi, 13)
Namazı kılanlar, zekatı verenler, elçilere inanan, onları savunup destekleyenler. (Maide Suresi, 12)
Doğru sözlü olanlar. (Maide Suresi, 119)
Güzel davranışlarda bulunanlar. (Yunus Suresi, 26)
Rablerine kalpleri tatmin bulmuş olarak bağlananlar. (Hud Suresi, 23)
Tevbe edenler. (Meryem Suresi, 60)
Emanetlerine ve ahitlerine riayet edenler. (Müminun Suresi, 8)
Namazlarını (titizlikle) koruyanlar. (Müminun Suresi, 9)
Hayırlarda yarışanlar. (Fatır Suresi, 32)
Takva sahibi olanlar. (Muhammed Suresi, 15)
Gönülden Allah’a yönelip dönenler. (Kaf Suresi, 32)
Görmedikleri
halde Rahman’a karşı içleri titreyerek korku duyanlar ve içten Allah’a
yönelmiş bir kalp ile gelenler. (Kaf Suresi, 33)
Takva sahibi
müminler öyle kimselerdir ki: Allah, "kalplerine imanı yazmış ve onları
kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan
cennetlere sokacaktır; orada süresiz olarak kalacaklardır. Allah,
onlardan razı olmuş, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte onlar,
Allah’ın fırkasıdır. Dikkat edin; şüphesiz Allah’ın fırkası olanlar,
felah (umutlarını gerçekleştirip kurtuluş) bulanların ta kendileridir."
(Mücadele Suresi, 22)
Yüce Rabb’imiz; razıyız Senden, Sen de
bizden razı ol. Kalbimize imanı yaz. Hep A’raf’da gibi yaşayıp umudu
gerçek olan fırkanla birlikte kıl...
(
Cennet Kimlerin Yurdu başlıklı yazı
fuatturker tarafından
3.06.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.