Sular ıslanmasa da gözlerimiz ıslandı
Göklerin çekiminde kurban verdik bir
koçu,
Bayramlar bayram olup, adam bile
uslandı.
Yedi haziran günü kaybettik
Karakoç’u!
Dile gelse dizeler, yas edip ağlar
şimdi
Yetim kaldı Mihriban, bağrını dağlar
şimdi,
Yetmiş milyon bir olup duayla çağlar
şimdi,
Şu beşinci mevsimde kurban verdik bir
koçu,
Yedi haziran günü kaybettik
Karakoç’u!
Nasibini almıştır kaleminden her
çile,
Ne bülbülü taşladın, ne eza verdin
güle,
Hakikatten caymadın son nefesinde
bile,
Büyük doğu yolunda kurban verdik bir
koçu,
Yedi haziran günü kaybettik
Karakoç’u!
Saf tavuğa göz diken horozları
kışlandı,
İneklere meyleden öküzleri haşladın,
Ne kadar deyyus varsa hepsini de
taşladın,
Müslüman coğrafyası kurban verdi bir
koçu,
Yedi haziran günü kaybettik
Karakoç’u!
Sözü meclis dışına atmadan ürkek
gibi,
İnandığın ne varsa savundun erkek
gibi,
Hakka hazır yürüdün yarın hep ölcek
gibi
Hilal ile gül için kurban verdik bir
koçu,
Yedi haziran günü kaybettik
Karakoç’u!
Meyletmeden dünyaya yalnız hak için
koştun
İslam deyip haykırdın, Türk deyip
aşkla coştun
Her halinle efendi ve her halinle
hoştun,
Kutsal davamız için kurban verdik bir
koçu,
Yedi haziran günü kaybettik
Karakoç’u!
Hasana gönderdiğin mektupların
ulaştı,
Sende ki vatan aşkı milyonlara
bulaştı,
Yokluğunun sancısı şimdiden boyu
aştı,
Kan yazısı yolunda kurban verdik bir
koçu,
Yedi haziran günü kaybettik
Karakoç’u!
Sende sınırı yoktu düşüncenin
zekânın,
Şükürle sabır ile dolu geçti her
anın,
Şimdi Hakka yürüdün, cennet olsun
mekânın,
Sular ıslansın diye kurban verdik bir
koçu,
Yedi haziran günü kaybettik
Karakoç’u!
Hak yol İslam’dır yazdın dünyanın
göbeğine,
İslam’ın nuru düştü gözünün bebeğine,
Akıl vurdu karanın en ücra öbeğine
Dosta giden yollarda kurban verdik
bir koçu,
Yedi haziran günü kaybettik
Karakoç’u!
Yüreklere vur emri, kara haberin
geldi,
Senden bize emanet bir kutsal dava
kaldı,
Suların gölgesinde millete hüzün
doldu,
Edebe biat eden, kurban verdik bir
koçu,
Yedi haziran günü kaybettik
Karakoç’u!
07 Haziran 2012
Mustafa Çelebi ÇETİNKAYA
Abdurrahim KARAKOÇ’un Anısına