-------------
Ruhundaki darası konulan sevdan ben miydim
Yoksa sala hatrı duaya ezber kirişlenen hu destur..
Gözlerin dişi uyanırdı hep
Sürerdi şafak vaktinde destursuz bir uyku tünellerine
Umut ekmek alaca tan vaktinde
Üzerimize yığın yığın ödlek öteberi
Sana koşulsuz sabahlar ezberlettim- mutluluktan yana kusursuz gülüşler birde-
Dilim yetimdi şiirlere ya
Yeni baştan şiirlenirdim senin anlayacağın lisandan
Elif miktarı kadar uzak bir ihtimaldi yüreğinde yer almam
Mil ç/ekilirken dilimin ezberine
Her yanım temmuz kokardı- siperlerimde kokusu aşkın-
En aşk olup yeni baştan sana üryandım
Üryanlıktan öte yanarken dudak hükmüm
Tutukluydum ve haylıca yorgun
Bir deli muştulu baharın yeşil vadisinden geçerken serdengeçtiliğim
Her akşam şiirlerimi açık artırmaya koyuyordum
Derin bir koyak sanıyordum kalemimdeki mürekkebi mimlerken mısra süreği
‘'Yüzüme bak..!! ‘'diyordum en hayal ötesi ‘'yüzüme b/ak..!!''
Ömrümü koyduğum tartım yeri insafındı
Resminin önünden geçiyordum nöbeti ihtar eden bir asker gibi
Ayağımdaki derin sancının bekleyişiydi hasretim
Kurumuş çatlak dudaklarımın arasında firari bir mısraydı vuslat anım
Yağmur duasını bekleyen derin çatlaklı bir toprak
Kuraklığımın mevsimim senden koparılmış solgunluktu
Ürperirken ziyadesiyle yürek sesim
Her akşam şiir satıyordum
Ruhumdaki hayaline
Yüzümün kıyısından derin bir korku tüneli- esrik bir gülümseme-
Gözyaşlarımı dökündüğüm duvarlara sür yüzünü
Sevdamdan kalan tek hatıra say dilersen
Yıkık yürek sevdası- azda hüzün sanrısı-
İçerimde kesik bir yara
Sessiz bir kalabalıktan sorgulanmış yokluğun öte yanı
Nurettin Önder