Bir yudum çektim kokusuyla birlikte
Bir yudum daha
Evirdim çevirdim
Kalp hizamda
Saat yönünde
Ve tuttum sen niyetine dileğimi
*
Masamın üstünde bitterim
Karşımda manzaram
Gökyüzü dolu dolu
Uçuşuyor beyaz gelincikli martılar
Yüzük bıraktı tez soğurmuş
Bilmez ki burası morgun içi
Mor leylaklar da küsmüş bana
Koklamadım hatırının sebebine
*
Güneşim batmak üzere
Doğarken başka bir mekanda
Telvenin içindeyim...
Karanlık çökmüşken hani
Açıp baktığında falcının
Bir sıkıntın var dediğinde
Hani yüreğim kabarmışken
- sen-
*
Kuş görmüş, kış geçirmiş
Balık gelmiş suya doymuş
At demiş ki nalım nerede?
Deniz, bir başka enginde boğulmuş
Köhne bir girdapta
Gelip biri elimden tutmuş
Telvenin içinde
-sen-
*
Uzunca bir yol varmış önümde
Birden fazlaya bölünmüş zihnim
Kar/ar/sızmışım
Kahve ayıltır diye içirmişler meğer
Maksat muhabbetmiş sonra
Derken telvemde sen...
Neden yanımda değil de
Dibindesin fincanın!
Koca bir dünya varken
Dolanırsın etrafında küçücük bir tabağın
*
Pişerken
Ve ham iken öncesinde
Üflesem doğacakken tozlarından
Kabardın, taştın cezveden
Sığamadı mı için içine
Sabır mı edemedin yoksa harlı ateşin kuvvetine?
*
Kısık sesle takır tukur
Sen kaynıyor sanıyorum
Dağıtıyorum hazır köpürmüşken
Efkarını...
Cirit atıyor fareler mutfağımda
Sahi niye hiç şaşırmıyorum !?
*
*
*
Sevinçli
Not : Kırk yıl yaşayıp yaşayamayacağımı bilmeden içtim seni..
