GARİP BİR YOLCULUK
KADINLAR
Saat 18.00 birazdan gidiyorum.
Otogarın kapısına yanaşacak arabayı bekliyorum. Uzun yıllarımı geçirdiğim
Antalya’dan doğuya doğru… Uzun bir yolculuk bekliyor ben. Biraz hüzünlüyüm
tabi. Ve araba geldi.
Yerimi almışken iki genç
delikanlının konuşmalarına tanık oluyorum. Biri İzmirli diğeri samsunlu konu
aşk, konu kadınlar yani konu zengin. İstem dışı dinliyorum. Dinlerken erk
kimliğinden daha da tiksiniyorum. Kadın cinsine edilen hakaretler…
Bekliyorum sadece.
Ve dinlenme tesislerindeyim. Bir
yolunu bulup tanışıyorum. Ve uzatmadan konuyu açıyorum.
Arkadaşlardan biri amatör bir
yazar olduğunu söylüyor. Ve kadının yeri kocasının yanı, evinin temizliği
konulu bir yazı yazdığını söylüyor. Bu savını da dinin belli kurallarıyla desteklediğini ifade
ediyor.
O sordu.
Bende anlatmaya başladım.
Herhangi bir şiir veya herhangi
bir yazı kendi birikimini gösterir. Herhangi bir dize ya da satır başı hayata
bakışınızı yansıtır. Ve sizi anlatır.
"sözdür söylenir, güzelliğine aldanma.
Sözde vardır derin mana.
Akılsız başım ihanetle taşsa.
Ben neyleyim böyle lafa".
Lenin: " topluma ayna tutmayan, işçi sınıfının ve kadınların çıkarlarını
düşünmeyen sanata sanat demem" der. Keza bende aynı manadayım.
Dedi ki neyi anlatmak derdin?
İnsan derim.
İnsanın nesini anlatacaksın ki?
Onun güzelliğini hatırlatmak.
Nerden başlayacaksın?
Ezilenden.
Ezilen kim?
Kadınlar
Gülüyor soru soran. Bende tebessüm
ediyorum. Bizi dinleyen bir kadının olduğunu fark ediyorum. o da gülüyor. Kendisine neden güldüğünü soruyorum.
Dedi ki:” kadınlar ezilmiyor. İyi
kadın ezilmez”.
İyi kadın mı?
Bir kadın olarak böylesi erk bir
dili nasıl kullandığını halen anlamış değilim. Cins bilincini geliştirmeniz gerekir
diye uyarıyorum. Kadınların tarihsel süreç içerisinde daima ezildiğini ve hata
hayvanla eş tutulduklarını hatırlatıyorum.
O eski zamanda kaldı diyor.
Evet, eski zaman da kaldı. Ancak
ezilmeniz halen devam ediyor. Halen cinsel bir obje gözüyle bakıldığını inkâr
edemeyiz. Ve yaşadığımız ülkede her üç günde bir kadın cinayeti işleniyorsa ya
da kadın şiddeti gündeme geliyorsa mücadele daha bitmedi. Kadınlar çocuk yaşta
evleniyorsa, şehirler de hayat kadınlığı yapmak zorun da kalıyorsa mücadele daha
bitmedi. Keza şuana bile kolay gelinmedi. ABD de Wilson döneminde seçme hakkı
kazanmak için kadınların verdiği mücadele, İngiltere de emek haklarını almak
için yapılan kadın grevler ve buna benzer birçok eylem sayesinde kazanıldı.
Hele ki her Yahudi erkeğin güne “ tanrım bizi kadın olarak yaratmadığın için
sana şükürler olsun” dediklerini. Hıristiyanların kadını 17 yy in sonlarına
değin kiliseye almadıkları ve kadını şeytan olarak tanımlamaları ve bunların
günümüzde sadece kılıf değiştirerek devam ediyor olmaları mücadelenin daha
bitmediğini gösterir.
Ve mola süresi bitiyor. Kadın
biraz utangaç bir halle iyi yolculuklar diliyor. Ve anlattıklarım için teşekkür
ediyor. Diğer arkadaşlar ise olaya hiç bu gözle bakmadıklarını ve anlatılanları
dikkate alacaklarını ifade ediyor.
Artık arabada yerlerimizi
aldığımıza göre, araba tekrar hareket ediyor.
Ve saat 01.35
Derin bir uykuya dalmadan önce son
söz olarak:
Hayatın her alanında kadını ötekileştiren onu eve mahkûm eden zihniyete muhalif
duruş sergilemeniz diliyorum.
Not: olay kurgusaldır.
ATEŞ