Sağanaksın zannetme yada ahmak ıslatan
Ağyarın didesine çaktı yıldırım düştü
Kibirin sonbaharı iklimleri taşlatan
Canhıraş sinesini yaktı yıldırım düştü
Nalanın miracımsa, abadın közü eşti.
Benim diyen benliğin hırsına doyulmazmış
Kurban ettiğim sürüm adağın sayılmazmış
Yeşermeyen toprağın kabuğu soyulmazmış
O hicran busesini döktü yıldırım düştü
Bahtıma açmaz gül ya, güneşin yüzü küstü.
Kuruyorum yaprağın sararmış gölgesiyle
Eriyorum sahranın yaktığı gölgesiyle
Okunmuyor kelamım şirazın gölgesiyle
Ruhumun hissesine çöktü yıldırım düştü
Şekvana tırmandıkça, ziyanın kozu koştu
Konduğun yeri talan talazla vuruyorken
İkbâlimi söndürüp peşinde sürüyorken
Gözünü görülmedik pinhan hırs bürüyorken
Bizarın cüssesini yıktı yıldırım düştü
Nâr-ı cehennem kül ya , mihmanın özü pişti.
Yasemen Akyürek.Eylül Ankara.
(
Yıldırım Düştü... başlıklı yazı
Yasemen Ak.Y tarafından
4.09.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.