Bin kınnap ipinde sallanan öksürük gibi;
Yüreğimde döllenen örümcekler…”
Gözlerine mim çekilmiş kuşlar;
Gagalarından hicap duyar
Salkım saçak nidaların
Düğünü bu!
Gelinler yolda/
Ak turaçtan kızıla dönen
İkindi vakitlerinde bıçaksız
Ve…
Nazsız ağızları ketum
Dile halaylar çeker ekim
Fındık kurdudur;
Kulağını mıncıklayan bir ölünün
Ağızları geniş süklüm böceklerinin
Toprakla tavafı gün yüzü konaklarına
Baygın bir serseriye dönüşür
Sıtkı sıyrık ateş böcekleri
Bu tepinmenin çeribaşıdır
Göbek sallayan yapraklar
Düz ayak çocukların
Gönül ıslatması bu
Her mekan ayak yolu
O yüzden sarardı
Tüflü yapraklar
Hicabından…
Şöyle/ki
Kuru abiyeler giymiş
Sanatsız soytarılar
Düz başlangıçların
Geçit töreninde
Üryan…
Sevda;
İki başı dikik tepe
Sarkıtlarından el yordamıyla
Yakalar bir kelebek avcısı
Sancılı düşlerini…
Gönüldeki kopça izine kilitli
Son veda öpücükleri/güz gülleri
Saçlarından asılan şiir;
En son yerinden salla saçlarını
Ölüler kadavrada suskularken
Hayatı…