[if gte mso 9]> Normal 0 21 MicrosoftInternetExplorer4

olacak ya Göktepenin minibüsüne bindim

binerken bakışları üzerimde birinin

çaresiz oturdum önündeki koltuğa

herkesler doluştu, araba hareket etti

arkamdaki kızın yanına yaşlıca bir amca

dikiz aynasından da fark ettim ki

o güzeller güzeli sürekli bana bakıyor

adam da ineğinden, satmaktan bahsediyor

 

Gökdereye gelince indik kasabalı yolcularla

ardı sıra bakakaldım, içime işleyen o bakışlarla

aklıma mukayyet ol Allahım.. aşık mıyım

canıma tak etti hocanımın hükümranlığı

“kitap okuyacağım” deyip kendi dünyamdayım

huşu içinde sabaha dek seyrettim bakışlarını

ne kitap ne başka şey, aklımda yalnız

gülümseyen bakışları beni heyecanlandıran kız

 

bir resmi yazı; ilçe milli eğitim müdürlüğünden

Göktepe öğretmeninin yerine vekaleten.. ben

şükür.. içimi bir sevinç kapladı, onu görebilecektim

valizimi hazır ettim, adeta uçarak gittim

muhtarın komşusuydu, ineğini satacak adam

ne istediyse kabul, parayı avucuna sayıverdim

“ama siz bakacaksınız ben bu işi anlamam”

hüsnü kabulle şaha kalktı sevincim

 

lojmana hergün bir evden yemeğim gelse de

her fırsat, bir bahane ile koşar oldum ineğe

otu, samanı, yemi, temizliği sağılması ineğin

süt-yoğurt ne yaparsa yarısı Şadiye’nin..

ondaki o yaşama sevincine hayrandım

daha ertesi gün “benimle evlenir misin”

deyiverdim “ben sana aşığım”

vallahi billahi yemin olsun aşıktım

 

**

 

“sevmek ne güzel şeydi

hiç sevmemişim belli”

hülyalar içindeyim, huzurlu

bu güne dek yaşamadığım mutluluktu

geç vakit aniden kapım!

şiddetle çalındı, nasıl telaşlandım

bu o köyde daha ikinci gecem, hemen açtım

 

baktım Şadiyenin babası

“-bak öretmen bey,

tahsılını almış”,

boğuk-boğuk, kesik kesik konuştu

“-mamir olmuşsun amma bu!

sana heş yakışıyo mu”,

 

tehditkardı.. canı yanmıştı belli

yine de saygıda kusur etmedi

sanki suçlu oymuş da yalvarır gibi

“-goca köyde başka gız galmadı mı

tebelleş olcak

aklını çelcek,

guruluynan oynaycak”

dedi

 

içim yandı..

 “-yok amca ne tebelleş olması” dedim

kolundan tutup, içeri çektim..

artık ben yalvarıyordum

“-ben kızınızla gerçekten evlenmek istiyorum”

deyip, Allahın adını ortaya  koydum

“-Allahın emri Peygamberin kavli ile;

kızınızla evlenmek istiyorum”

“-ne”

….

 

“-iyi de öretmen olum

bu böyle mi olur

hemi de..”

 

**

 

“-eyi dedin de olum,

bi öretmen tasıllı isder

benim gızımın okuma yazması yok”

 

kendimden emin

“-ben öğretmenim,

onu öğretirim” dedim

 

o gene itiraz etti

“-olum sen şerlisin

Şadiye sana ayak uyduramaz”

 

“-uydurur,

hem ben şehre götürmeyeceğim onu

ben buraya yerleşeceğim

baksana daha ilk günden ineğim bile oldu”

 

“-Allah razı olsun,

başka bir şeyimiz yoktu satacak

başka bir malımız da yoktu sağacak

Allah!

Allah duttuğunu altın etsin işallah”

 

“-sizlerin de inşaallah”

 

“-malim, durumumuz,

sen kızımı istiyorsun amma

malim Şadiye âmâ!”

 

“-amma yaptın amca

körler evlenemeyecek mi,

bak Aşık Veysel hem de kaç kere evlendi

sen bunlara aldırma

üstesinden geliriz hayırlısıyla”

 

“-olum, bi öretmen, keyinmeğ isder

eğlenmeğ isder,

eşiynen dosduynan olmağ isder

garısını goluna dakıp gezmeğ isder,

 

sen eyi bi isansın

elerde pişman olusun kesin

“keşge” dersin

Şadiyeme de yazzıg edersin

yol yakınıkana

dön bu zevdadan ha!

 

Allah sana hayırlı nasipler versin

biz de evelallah başımızın çarasına bakarız

Allahdan geli ırızgımız

sen hu paranı da al

hakgını da halal et

benden yannı bin gatından halal”

 

 

“-olur mu amca,

Allahın emrini koydum ortaya,

Allahın izniyle hiç korkma

ben onun adına da görürüm

Şadiye benim gönül gözüm”

 

“-e öyleye hayırlı osun da!

nasıl oldu bu şimdi

ne diyeceğim ben ona"

öp bakalım elimi”




...

eeh!
şükür oluverdi oniki sene, kayınpeder üç yıl evvel rahmetli oldu, iki kız bir oğlumuz var, ameliyat istemedi ben de üstelemedim.. öğrendiğini unutmaz.. her zaman kapıda bekler bulurum, bekletmemek için koşarak giderim, o benim insan olduğum, huzurum, mutluluğum, onunki yuvamıza adanmış bir yaşam, o; yaşama sevinci ile dopdolu, mutlu umutlu onurlu bir insan..
şükür.

ben dünyanın en şanslı, en mutlu insanıyım.. ona okuyorum diye artık bir kitap kurduyum.. o altınota alfabesi ile yazılmış binlerce kitap okumuştur. 1 tanesi hala bizde diğerlerini hep birilerine ulaştırılmıştır.. dil ve ansiklopedik bilgilerde sanaldan daha hızlıdır. varsa ulu orta konuşamam tam bir Türkçe delisidir. ağman asmak diye bir kelime varmış, ben duymamıştım.


Nurcihan gibi tanımaktan onur duyduğum Ali Öğretmen için de teşekkürler Allahım

( Şadiye başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 7.09.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu