.
.
sessizce yanar sokak lambaları
umutlu bir bekleyişin ardında
eline gelinciği sinmiş
susuz bahçelerin
ortasında kalacağım sabah olunca
gitmek demiştin
toprağıma yalın ayak basar gibi
sevda uğruna batan dikenleri
bin yerimden kanla söke söke
yedi rengini umduğum ömrüne
yağmuru, rüzgarı ekip çekip gitmek
zamanın göğsüne bir ilmek atıp
eski düşün koynunda büyüyen
koklanmamış mor çiçekleri
hep güleç hep bereketli yüzüne
bir bir serip de gitmek
hayal dediğin nedir ki
uçurum başlarını tutmak ölüme
zaptetmek denizleri yanan ciğerine
bir yudumla içmek
şehrin ağzında yakınmak dua ile
yıkanmak tek başına
çamura belenmiş güneşe
ağaçlarım döküldü yerinden
inan bulutlar ve kuşlar yerle bir
böyle değildin eskiden sözleri
düşünce çocuksu diline
suçlama sevgili
şiir yazmak da kolay değil
yaşamak zaten yersiz bir meşgale
yitirmişken gözümün bebeğinde
delişmen sevinçleri
güle güle sevdalığım
aşkın özgürlüğündür artık
güle güle şimdi yarim yaranım
ne dudaklarınca sevişmek ihanetti geceye
ne sana benzeyen gülmekti en içten
en büyük ayıbım
.