urbasını sıyırıp ayrılığın döşüne yaslandı hicran
küfürbaz gecelerin diline övgüler yazdı yorgun kalemler
ki yorgunluk kalü beladan bela idi sırtlarına
tere yağından kıl çeker gibi koptu bir bir
ömür takviminden sayfalar
dünde kalan gözler bugüne şaşı, yarına kör
gör dedi yıldızlardan kayan dilekler
un ufak kaldın gidenin peşinde, gör


kaçak kaypak zamanlarda toplamıştı çiçekleri
kokusu zehir, tadı zakkuma eş
esti, fırtınanın koynunda büyüyen rüzgar gülü
kopardı yapraklarını
toprağını çamura çevirdi
çamuru kavurup yüzüne sıvazladı güneş



günün geceyi
sarayın eceyi
şairin heceyi beklediği gibi
bekledi
gönlünden kopan iki kelimeyi dilinden diline vermek için
vehimlerin gölgesinde üşüyen öksüz çocuğa

susmak dedi yer ve gök
payına düşen
rızası ruhunda uçurum, düştü ankara...


işgali şölenlerle kutladı rüzgar gülü
gazan mübarek ola
( Rüzgar Gülü başlıklı yazı frezya... tarafından 13.09.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu