Huri ile Nuri fıkrası…
Fırkalara bölünen ülkemde birazda fıkralarla neşe bulalım.
Harmanlayıp postalayalım herkese fikrimizi.
Huri talep eden Nuri’yi göze almalıdır.
Bu gülde dikendir, katta zemindir, yatta batıktır.
Erkeğe Huri olur da kadına Nuri olmaz mı?
Tövbe etmiş bir kabadayı namazdan sonra Hoca’yı yakalar. Bu adam kıskanç mı kıskançmış, bencil mi bencilmiş. Muhabbet muhabbeti açarken laf dönüp dolaşıp cennet ve cehenneme gelmiş. Adam gülen bir yüzle: “Cennette erkeklere huri vereceklermiş doğru mu Hocam?”
—Doğru! demiş Hoca.
—Erkeklere huri verilecekse kadınlara ne verilecek? diye sormuş adam.
—Eğer ibadetlerini eksiksiz yerine getirirlerse yani namazlarını kılar, oruçlarını tutar, zekâtlarını verir, hacca gider vb. ibadetlerini eksiksiz yerine getirirlerse onlara da Nuri verilecek! diye cevap verir Hoca. Bizim kıskanç bencil adamın beti benzi atar ve oradan ayrılarak hızlı adımlarla evinin yolunu tutar.
“Erkeklere Huri, kadınlara Nuri verilecekmiş ha öyle mi?” diye söylene söylene eve varır. İçine kurt düşmüştür hem de kocaman, kemirir kemirir durur. Huri tamam da Nuri işi bozmuştur kalbince.
Eve girince ne görsün? Aman Allah! Gözleri fal taşı gibi açılır soluğu kesilir. Karısı namaz kılıyor. Hemen Nuri aklına gelir. Köpürür birden. O hırs ve kızgınlıkla namaz kılmakta olan karısının belinin ortasına bir tekme vurur. Neye uğradığını anlamayan kadın yerden doğrularak: “Niye vurdun herif?” der. Adam, aklı Nuri’de bir şekilde cevap verir:
“Bu yaştan sonra or..pu.. mu olacan kadın, kalk namazdan bakayım!” der. Ona Huri layık bize Nuri layık değil, olacak iş mi? ‘Ona sevda yolları bize kurşunlar!’
Ahmet ARİF edasıyla:
“kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
rivayet sanılır belki
gül memeler değil
domdom kurşunu
paramparça ağzımdaki...” Halimiz bu manzaradan ibaret, bize var ellere yok! Ya da
ellere var bize yok! Bize helal başkasına haram tabi ki!
Ellere var da bize yok mu?
Tipik ülkem tiplerinin vazgeçilmez salyalı balyalı nefsanî hislerinin dışavurum sözü!
Dervişin fikri neyse zikri de odur.
Bu hükümet bu toplumun kahir ekseriyeti için Abazaları Koruma Bakanlığı
kurmalı!
Onlar hep iş peşindirler; ince iş!
Sonlar hep mafiş!
Hep şiş!
Onlar bu yalan dünyanın naylon hurileriyle günlerini şad edip zevk ve sefa ile her dem zevkyab olurken başkalarının o zevke vasıl olması hoşlarına gitmez. Onlar Huri peşinde koşabilirler gayet normaldir bu. Bütün Huriler onları beklemektedir. Huriler onların haklarıdır. Söke söke alırız tribinde tribünlere oynamaktadırlar. Oysa belki bugün belki bugünden de yakın Nuriler onların peşlerine vereceklerdir, haberleri yok!
Çarşıda pazarda, mahallede sokakta, bakkalda markette, tiyatroda sinemada; her yerde her mekânda, her makamda karşınızdadırlar! Onlar Huri avcısıdırlar.
Bazen kırro deminde, bazen maganda kıvamında, bazen soytarı kılığında, bazen hippi tarzında; illaki varlar ama!
İzleri yere salladıkları balgamlardan takip edilip bulunabilir.
Duvar diplerine ettikleri çişlerin kokularından nerelerde ikamet ettikleri, nerelerde kendi ekosistemlerini kurdukları tespit edilebilir.
Onlar maçodurlar bazen, bazen nonoşturlar!
Bazen sarhoşturlar, bazen hoşturlar, bazen boşturlar.
Koştur babam koştur, yârin pek de imanı yoktur.
Ne alaka kel alaka!
Her şey muallâkta!
Onlara herkes Huri bize herkes Nuri!
Bu biraz siyasetle alakalıdır, biraz toplumun genel ahlakıyla, biraz eğitimle, biraz gelenekle, biraz dini yaşantımızla!
Ama gerçek şu ki ona Huri olur da eşine dostuna Nuri olmaz.
Huri’yi seven Nuri’ye katlanır desek abartı olmaz umarım.
Gece Huri’de uyuyan sabahı Nuri’de yapar.
Onlar dövebilir sen dövemezsin, onlar sövebilir sen sövemezsin, onlar makam sahibi olabilir sen olamazsın, onlara her şey serbesttir sana değildir, onlara her şey yakışır sana yakışmaz, onlarda her şey şık durur, senin üzerinde eğreti durur.
Onlar her yerdedir.
Otobüstedir bazen, metrodadır kâh, caddelerdedir gâhî, Alışveriş merkezlerindedir belki, okul etraflarında pusudadır illa ki! Onlar bu güzel toplumun ergenlik sivilceleridir; ne patlatılmaya gelir ne de sevilmeye!
Patlatsan etraf irin dolar, iz bırakır; sevsen bit gibi çoğalır.
Gazetelerin üçüncü sayfalarında, televizyonların magazinlerinde, radyoların en küfürbazındadırlar.
Onlara her şey yakışır!
Giydikleri hit olur, giymedikleri bit!
Yedikleri meşhur olur yemedikleri zehir!
Aşk onlar için vardır, onlar aşka mana katarlar!
Kendilerine her şey caizdir, başkalarına değil.
Kendilerine her şey helaldir başkalarına değil!
Onlar yine kendilerine göre Allah’ın sevgili kullarıdırlar.
Gerisi yoktur.
Huri’yi talep eden Nuri’yi göze alır.
Bu oyunun kuralı budur.
Nuri’ye kızıp âlemi yakmanın manası nedir?
Huri’ye kanıp Nuri’nin derdini çekmenin kârı nedir?