.
denizi çekmiş içine martılar
geçiyor buluttan tuzlu saçına
özleye özleye küsermiş insan anladım
kurşun atıyor keder tazeliğince
haram edilmiş uykuya
kırk bahçe dibine sıla çiçeği sakladım
üşüyünce gölgesi ısıttım sesine
bugün görüş günü, tesellim!
gizlice kavuşsun rengim rengine
şu sevdalı sabah yok mu sığmıyor maviye
sarılmadan ölürsem günahsız diline
varsın asılsın ruhum
ağaçların kanayan ıpıslak ucuna
çıplak ayağım yüzümde en helal kir
kelebeğin süsüne üşüşen o kor alevdir
yakacak birazdan inatçı türküyü sabrına
bugün görüş günü değil!
erken düştü avunmaya güneşin tülleri
kuşların kanadı kıvrılınca suyun üstüne
utanır ay bakmaya boynunu yıkar yerle bir
harelenmiş kaşına
biliyorum bıçkın rüzgarlar yoracak kalbimi
dem vuracak yasak selamsız aynada
kırılıyor dingin boşlukta sevecen
zalim avazlı uzak ve esmer şehir
.